- Varoluş insanın sıyrılamadığı bir doluluktur.
- "Kendinizi özletmeyi bilin." diyordu. Çok özlediler onu, sonra daha az özlediler ve görmeye görmeye sonunda unuttular.
- Derin bile olsa inanç hiçbir zaman tam değildir. Hiç durmadan onu desteklemek ya da hiç değilse yıkılmasına engel olmak gerekir.
- Kadınları çıplak yürümek kadar zor duruma düşüren bir şey yoktur. Tabanlarına basmaya alışık değillerdir.
- Bir cinayet, onu işleyenin yaşamını ikiye böler. Belki ara sıra geriye dönmek arzulanır ama, cinayet orada, arkanızdadır artık, yolunuzu keser o parıltılar saçan maden.
- İnsan hiç, hiçbir zaman istediğini yapamıyor, sürüklenip gidiyor.
- En kötü sanatçılar en fazla bağlanmış olanlardır.
- İnsan bazı şeyleri söylemeyi seçtiği için değil, onları belli bir biçimde söylemeyi seçtiği için yazardır.
- Hiçbir zaman "Eh, üç bin okurum olursa ne ala" dememeli; tersine, "Ya herkes yazdıklarımı okursa ne olur?" diye düşünmelidir.
- Her nesnenin bir özü, bir de varlığı vardır. Öz, sürekli nitelikler topluluğu demektir. Varlık (ya da varoluş) ise dünyada etkin (aktif) olarak bulunuş demektir. Çoğu kimse özün önce, varoluşun sonra geldiğine inanır. Örneğin, bezelyeler bir bezelye düşüncesine göre yerden biter, yuvarlaklaşır. Bu düşünüş köklerini dinden alır. Tanrı, insanları kendindeki insan düşüncesine göre var eder. Nesne, ancak özüne uyduğu zaman var olur. Bütün insanlara özgü bir öz vardır; bu değişmez özün adı insan doğasıdır.