- Anılarımı yormak istemem. Ama bu çabam boşa gidiyor, onları yeniden hatırladığımda, birçoğunun donup kalmış olduğunu görüyorum.
- Şunu düşündüm: En bayağı olayın bir serüven haline girmesi için onu anlatmaya koyulmanız gerekir ve yeter. İnsanları aldatan da bu zaten. Kişioğlu hikayecilikten kurtulamaz, kendi hikayeleri ve başkalarının hikayeleri arasında yaşar. Başına gelen her şeyi hikayeler içinden görür. Hayatını, sanki anlatıyormuş gibi yaşamaya çalışır.
- Bu dükkanı çok seviyordum. Hiçbir şeye inanmayan, dik kafalı bir hali vardı. Fransa'nın en pahalıya mal olmuş kilisesinin yanı başında, böceklerin ve pisliğin de var olduğunu küstahça hatırlatıyordu.
- Yıpranmış yüzlerinden küstahlık akar.
- Susmak onların doğal hali sanki. Konuşmak da ara sıra geçirdikleri bir nöbet.
- Geçmişini mumyalamış, kadınların ve delikanlıların kullanabileceği hazır deneyler haline getirmiş
- Varoluşun anlamı da şu: Bilinç, fazlalık olmanın bilincidir.
- İki kent arasındayım, biri bilmiyor beni, öteki artık tanımıyor.
- Toplumsal önemi olmayan bir kimse bu, bir birey ancak.
- Dünya mı böyle dertop oldu, yoksa sesler ve şekiller arasında bu kadar güçlü bir birlik kuran ben miyim, bilemiyorum.