- ''Daha hâlâ bana el sürmeye cesaret edebiliyorsunuz demek,'' dedi. Sonra küfreder gibi güldü. ''Bunu bir taşkınlık sayacağınızı biliyordum zaten. İnsanın kendi kanıyla eğlenebilmesi sizi korkuyor, değil mi?''
- "Hayatımla ilgili olarak bildiğim her şeyi, kitaplardan öğrendim gibime geliyor." (s.102)
- Bizim meslekte "mevki hırsı" gibi, "menfaat" gibi genel adlar alan tüm duygularla uğraşılır yalnız.
- Öğretmen gülümseyerek "ruhları doğurtmayı" severim dermiş. Çevresine hep gençleri toplarmış, kendi de genç kalmış bu yüzden.
- Özgürlüğe gelince; onu da çok düşünmeye gelmezdi, çünkü o zaman insan özgürlüğünü kaybederdi.
- Sevmeyi istemek bile suç. Bu kendiliğinden varolmalı, soluk alır gibi, zorunluluk halinde.
- "Ne büyük zevktir beti benzi solana dek üzülmek: bütün dünyaya surat asmak..."
- "Derin bile olsa, inanç hiçbir zaman tam değildir. Hiç durmadan onu desteklemek ya da, hiç değilse, yıkılmasına engel olmak gereklidir."
- " Ben ne büyükbaba, ne baba hatta ne de kocaydım. Oy vermiyordum, ödediğim vergiler önemsizdi; seçmen ya da vergi ödeyen bir kimse olduğumu söyleyip övünemezdim. Yirmi yıllık baş eğmenin bir memura kazandırdığı saygıdeğerlik hakkım bile yoktu. Hayatım, beni gerçekten kaygılandırmaya başlamıştı. Yoksa sadece bir dış görünüş müydüm ben ? Birden, 'yahu, askerim ben!' dedim kendi kendime. Bu, içtenlikle gülmeme yol açtı."
- Zamanın ta kendisi bu hem de çırılçıplak zaman Ağır ağır var oluyor, bekletiyor insanı Ama ortaya çıktığı zaman canınızı sıkıyor...