- "gerçeğin hepsini söyleyemedim. Yani tarihin altına, "yeni bir şey yok" diye yazarken bunu kotu niyetle yazmıştım. Aslında olağanüstü ya da utandırıcı değildi. Bu niyetle ortaya çıkmak istemiyordu. Gerçekten de yeni bir şey olmadı. ... Ne gizli şeyler, ne ruh durumları, ne de sözle anlatılmaz şeyler istiyorum. "
- "Nesneler madem ki canlı değiller insanı etkilememeliler. Nesneler kullanılır,tekrar yerine konur , onların içinde yaşanır. Onlar aletten başka bir şey değildir. Ya ben? Beni etkiliyorlar. Dayanılır şey değil. Onlarla yaşamaktan korkuyorum, ... "
- "Cimrice acı çekiyordu. Mutluluktan yana da cimriydi. Kendi kendime , adam akıllı acı çekip umutsuzluğa dalmak istemiyor mu, diye soruyordum. Ama ne olursa olsun bu onun için imkansızdı. Bir kere takılıp kalmıştı."
- "yeniden kendimi hissetmek istiyorum. İçten ve yoğun bir duygu beni kurtaracak. ... Diğer insanlar da yüzlerini benim gibi acıyla yargılıyorlar mı,acaba? Bana öyle geliyor ki yüzümü, vücudumu hissettiğim gizli,organik bir duyguyla görüyorm. Diğerleri de öyle mi yapıyor? Belki de insanın kendi yüzünü anlaması imkansız, ya da yalnız bir insan olduğumdan bu böyledir. Toplum içinde yaşayan insanlar , aynalarda , arkadaşlarına göründüğü gibi görünmeye alışmışlardır. Benim arkadaşlarım yok. Bunun için mi tenim bu kadar çıplak,acaba? Galiba öyle. Galiba doğa insansız.."
- ".. daha doğrusu Bulantı'nin kendisi. Bulantı bende değil. Onu orada,duvarin üzerinde,askilarin üzerinde,etrafimdaki her yerde hissediyorum.sanki kafeyle bütünleşmiş, o bende değil de, onda olan benim."
- "Vücudumun , dinlenen bir açıklama makinesi olduğunu dusunuyorum. .... Hallerin sert zincirlerini goruyorum."
- "soğukta gece öylesine berrak ki. Ben de donmuş bir hava akımından farksız değil miyim? Ne kanım var ne etim. Orada görünen soluk ışığa doğru bu uzun dereden akmalı , soğuktan başka bir şey olmamalı."
- "hayır,boylesine acı çekebilme gücünü kendinden almıyor. Bu ona dışardan geliyor. Sebebi de bu cadde. Onu,omuzlarindan tutup ışıklara,insanlarin arasına, tatlı ve pembe sokaklara götürmek gerek. Orada böylesine acı çekmez. Eski olumlu havasını tekrar yakalar ve acıları alışmış olduğu düzeyine döner."
- Mademki sona erecek,hiçbir şeye değmezmiş.
- Daha dün gece,onu beş dakika görebilmek için balta darbeleriyle kolumu kesip atabilirdim.