- Bütün bunlar seni nereye sürüklüyor ?
- İnan bana, her şeye kendini kandırmaya çalışmadan bakmak en iyisidir.
- Pierre'e gerçek yavaş yavaş söylenince kuşkulanıyordu, şaşırtmak ve kuşkularını felç etmek için gerçeği şiddetle yüzüne vurmak gerekiyordu.
- ?Kendimi en çok, seni gördüğüm zaman bulabiliyorum. Sanırsin ki, sende kendimden birşeyler biriktirmişim??
- Bir şey sona ermek için başlamıştır. Serüven uzamaya gelmez, ona anlam veren ölümüdür yalnız.
- İçinde bir şey kırılmış gibiydi.
- Karanlıklar içinde birbirini iteleyen günler ve birde bunun gibi şimşekler var. Değişen hiçbir şey yok, ama yine de her şey başka biçimde varolup gidiyor. Anlatamam. Yazamam. Bulantıya benziyor. Ama aynı zaman onun tam tersi.
- Kimi zaman hızlı, kimi zaman yavaş bir şeyler akıyor içimde; dokunmuyorum, bırakıyorum gitsin. Sözcüklere bağlanamadığım için düşüncelerim çoğu zaman karma karışık. Belirsiz ve hoş şekiller halinde ortaya çıkıyor, sonra kayboluyorlar, hemen unutuyorum onları.
- Bazı olaylar önemsizmiş gibi görünseler de, küçük ayrıntıların üzerinde durmak, boşvermemek, yine de onları göz ardı etmemek gerek. Bir günlük tutularak her şey kontrol edilebilir. Olayları günü gününe yazmak daha iyi olacak. İnsanları, sokağı, şu masayı, tütün paketimi nasıl gördüğümü söylemem gerek, değişmiş olan bu çünkü. Size bu değişimin alanını ve özünü iyice anlatmalıyım. Mesela paralel kenarlı bir dikdörtgen, belli bir biçimde duruyor. Bunun hakkında bir şey söylemeye çalışmak aptallık olurdu. Kaçınılması gereken de bu; söyleyecek bir şey olmadığında söylemeye çalışmak. İşte günce tutmanın tehlikeli yanı da budur sanırım. Her şey abartılır, her an tetikte olunur, gerçek sürekli zorlanır.
- Bütün bu adamlar, vakitlerini dertleşmekle, aynı düşüncede olduklarını anlayıp mutluluk duymakla geçiriyorlar. Aynı şeyleri hep birlikte düşünmeye ne kadar da önem veriyorlar.