- Gözlerime kadar karanlık içindeyim, buz gibi bir karanlık.
- "Yalnızdım, ama bir kente yürüyen ordu gibiydim." Cümleler yaratmak zorunda değilim. Belli durumları açığa çıkarmak için yazıyorum ben. Edebiyattan kaçınmalıyım. Sözcükleri aramadan çalakalem yazmak gerek.
- Geçmişini mumyalamış, kadınların ve delikanlıların kullanabileceği hazır deneyler haline getirmiş.
- ?Biliyorum. Bana tutku verecek herhangi bir şeye ya da kimseye artık rastlamayacağımı biliyorum. Birisini sevmeye kalkışmak, önemli bir işe girişmek gibidir, bilirsin. Enerji, kendini veriş, körlük ister. Hatta başlangıçta bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. Düşünmeye kalkarsa atlayamaz insan. Bundan böyle artık bu gerekli sıçrayışı yapamayacağımı biliyorum.?
- Başkalarının ölümünden korkanları tercih ederim, yaşamayı bildiklerine delildir.
- İş işten geçmiş, insan bitmiş bir oyunu tekrarlayamıyor.
- Tarihçiliğin, ruhbilimsel çözümlemeler yapmak gerektiği zaman yarar sağlamadığını sanıyorum.
- Saat bir buçuk, Mably Kahvesi'ndeyim; bir sandviç yiyorum, aşağı yukarı her şey yolunda. Kahvelerde her şey yolundadır zaten.
- ...,dostlarla birlikte, inanılabilir şeyler de ortadan kayboluyor. Olaylar da öyle. İnsan onlara da aldırmaz oluyor. Bir bakıyorsunuz konuşan insanlar çıkıyor ortaya, bir bakıyorsunuz çekip gidiyorlar. Başını sonunu duymadığınız hikayelere dalıyorsunuz. Duyduğunuzu anlatın deseler, kötü tanıklık edersiniz.
- Aynı şeyleri hep birlikte düşünmeye ne kadar da önem veriyorlar.