Evet, doğruydu, güven güveni, güç gücü doğururdu...

"Dünyada ki bütün paralar bir araya gelse satın alamaz insan yaşamını. Boşuna harcanmış, ziyan edilmiş bir yaşamın yerini de tutamaz hiçbir para. Kısır kalmış, kırılmış, çirkinleşmiş bir yaşamı güzelleştiremez, onaramaz, yeşertemez para..."

Gömleğin içindeki ilk on günümün sonunda Doktor Jackson'un gözkapağımı açmak için bastıran başparmağıyla bilincim geri döndüğünde, iki gözümü de açtım ve Müdür Ahterton'ın yüzüne gülümsedim. ''Yaşamak için çok inatçısın, ölmek için de çok pinti,'' oldu yorumu.

Bugünde yaşıyorum. Ne geçmişe ne de geleceğe kafa yoruyorum...

Unutabilme yeteneği; akıl sağlığı anlamına gelir..

Kaba işler ellere nasır bağlatır...

...birden ve acımasızca; en yetenekli, en güçlü oldukları yıllarda, yaşamlarının en hareketli dönemlerinde ölüverirlerdi. Doğal ölüm mü? O günlerde acımasızca ölmek en doğal yoldu.

Kızıl-Göz o kış döve döve öldürdü son karısını. Onu atacı diye nitelemiştim, ancak o daha da beterdi, çünkü ilkel hayvanların erkekleri dişilerine bu kadar kötü davranmaz, onları öldürmezlerdi. Demek ki Kızıl-Göz korkunç atacı eğilimlerine karşın, bu yönüyle geleceğin insanına benziyordu, çünkü yalnızca insan türünün erkeğidir ki dişisini öldürür...

Erkeğin eşini öldürdüğü tek hayvan türü insandır...

Yazının aşkı ruhlara işlediğinde,insanın yapabileceği tek bir şey kalır o da yazmak,delicesine,kendini kaybedercesine yazmaktır.