Ama dört yüz yirmi doların büyük kısmı hâlâ harcanmadan duruyordu. Gertrude için bir hizmetçi tutmak ve Marian'a bir bisiklet satın almak aklına gelince rahatladı.

Arkasından gelen köpek sürüsünün başında, avını yakalamak, öldürmek ve kan kokusu almak tutkusuyla koşuyordu. Bu tutku, ona ancak, yaşamın doruğuna ulaştığında duyabileceği bir zevki tattırıyordu. Tuhaf olan; insanlar ancak kendilerinden geçtiğinde, yaşadığını ve bir canlı olduğunu unuttuğunda zevkten bu kadar çılgına döner.

Jack London çok başarılı bir iş çıkarmış.

Bir köpeğe kemik atmak yardımseverlik değildir. Asıl yardımseverlik , en az köpek kadar aç olduğun zamanda o kemiği onunla paylaşmaktır.

İnsan hayatlarının tozpembe geçmediğinden emin olun!!

"Mektubu okuyan dostuna bakarken masanın üstündeki kitapları gördü. Açlıktan ölmekte olan bir adamın gözleri, yiyecek gördüğünde nasıl arzuyla dolarsa, gözlerinde öyle bir arzu belirdi."

"O, bütün hayatını uykuda geçirmişti ve şimdi hayat bir gök gürültüsü gibi onun kapılarını zorluyordu."

"Yaşanmış günler yaşanacak günlerin içinde erir; saatlerin günün içinde, haftaların ayların içinde eridiği gibi. Harcanmamış günlerden insana kalan yalnızca yaşadıklarıdır. Bu yaşadıkları kayda değerse onun ruhunda, belleğinde unutulmaz izler bırakır."

"Birden bire buyumeye baslayan o kucuk seyi daha da buyuk bir saskinlikla karsilamaya basladi. Bernand' da Martin' i yemege cagirmisti. Daha cok sasirdi. Aclik icinde gecirdigi gunlerinde kimsenin kendisini yemege cagirmadigini animsadi. Asil o zamanlar yemege ihtiyaci vardi. Acliktan bir deri bir kemik kaldigi gunler olmustu. Ac oldugunda kimse ona yemek vermiyor, simdi kendisine bin yemek birden alabilecegi bir durumdayken sagdan soldan yemek onerileri yagiyordu. Ama nefen? o hic degismemisti. Simdi yayimlanan butun yapitlari o zaman yazip bitirmisti. Ustelik onlar, yazdiklarinin farkindaydilar. G
Hepsini okumuslardi. Adinin gazetelerde gecmesini saglayan hep bu yapitlardi. Simdi adi sirf gazetelerde gectigi icin onu yemege cagiriyorlardi."

Korku hiçbir yaratığın kaçınamayacağı,reddemeyeceği yabani bir mirastı.

Ve bütün bunlar, dünyada herşeyin serbest olmadığını ,hayatta bazı kuralların ve engellerin bulunduğunu göstermişti.Bu kurallar ,bu engeller birer yasaydı.

Ne olursa olsun vahşet vahşettir,analık da analık...