- Dedi ki: "Şu anda onun kullarını güdüyorum." diyordu. Ve büyük bir ders aldım. Mide aç kalırsa ruha yardım edemeyiz. Öncelikle, Tanrı'nın kullarına ekmek, yağ, patates ve et vermek gerekir. Daha sonra, evet ancak ondan sonra ruhları, daha ince gıdalar için duyarlı bir hal alabilir.
- "Ne kadar güzel konuşuyorsun" dedi kız farkında olmadan. Martin, O'nun kendisine meraklı gözlerle baktığının farkına vardı.
"Umarım konuşmasını öğreniyorumdur" diye kekeledi."İçimde söylemek istediğim o kadar çok şey var ki.Kimi zaman tüm dünya,yaşam, her şey içime girmiş de benden onların sözcülüğünü yapmamı istiyorlarmış gibi geliyor bana.Nasıl hissettiğimi anlatamıyorum.İçimdeki yüceliği duyuyor ama konuşmaya başladığımda bir çocuk gibi geveliyorum." - "Biz, bir adam namuslu olduktan sonra onun doğru sözlerine gücenmeyiz."sf. 22
- Ben, benim ve kendi beğenilerimi insanların bağlaşık yargılarına tabi kılmayacağım. İnsanların çoğunluğu bir şeyden hoşlanıyor ya da hoşlandığına inandırılıyor diye, benim de o şeyden hoşlanıyor taklidi yapmam için dünyada hiçbir neden yok.
- Ama büyük sevgiler özveri isterdi.
- Bulanan bilincinde, "bu acı, ölüm değil," düşüncesi dalgalandı.
Ölüm acıtmazdı. Hayattı bu acıtan; bu korkunç boğulma duygusu hayatın verdiği acıydı; hayatın ona indirebileceği son darbeydi bu. - Hayat iyi kartlara sahip olmak değil, bazen kötü bir eli iyi oynama meselesidir.
- Hay şu dünyanın tekerine! Neden sürekli dönmeli? Nerede bunun geri vitesi?
- bir insanı yenmek için gözlerine ii bakın hala umut varsa vardır bır caresi gerisi teferuat.
- "...Metafizikçiler... Havai hayallerini etrafa saçmak ve Tanrı diye insanlara kendi gölgelerini yutturmak dışında insanlığa ne faydaları olmuş? Evet, insanlığın hayhuyuna, şamatasına onlar da katılmış oldular ama insanlara ne gibi somut bir iyilik yaptılar? Bilim adamları kalbin kan dolaşımındaki yerini formüle ederken, onlar, yüreği duyguların evi ilan etmek suretiyle, kelimeyi çarpıtarak kullanmama izin verirseniz, felsefe yaptılar. Bilim adamları şehirlerde büyük tahıl ambarları kurup sulama kanalları yaparken onlar açlığın ve salgın hastalıkların Tanrı'nın gazabı olduğunu ilan ettiler. Bilim adamları yollar ve köprüler inşa ederken onlar kendi suretlerini ve kendi arzularını taşıyan tanrılar inşa ettiler. Bilim adamları Amerika'yı keşfeder, yıldızları ve yıldızların yasalarını keşfetmek için gözlerini uzaya dikerken onlar evrenin merkezinin dünya olduğunu söylediler. Kısacası metafizikçiler insanlık için hiç bir şey, kesinlikle hiçbir şey yapmamışlardır..."