Yoksulluk, yoksul olmayan bazıları için, varoluşun iyi olmadığı durumu simgeleyen bir sözcüktür.

Dişisine kötü davranan tek hayvan insanoğludur.

Deney başarilmisti .Ruht'un dogasindaki o garip boşluk doldurulmuş ve herhangi bir tehlike ya da ceza olmadan doldurulmustu. Bu kaba denizci araç olmuştu ve Ruht onu sevmediği halde o, onun kadınlık bilincini oluşturmuştur.

Ruht ilk kez yoksullugun sefil yüzüne bakıyordu.Açlık çeken sevgililer her zaman ona romantik görünmüştü ama açlık çeken sevgililerin nasıl yaşadığı üzerine hiçbir fikri yoktu.Böyle olabilecegını hiçbir zaman düşlememişti bile.

Pek az kişi düşlediği masal prensi ile karşılaşmıştır;ama hiç bir zaman masal prensi düşlemeyen,mantıklı,çok çalışan Maria kendi masal prensini bir eski çamaşırhane işçisi kılığında evinde ağırlamıştı.

İçlerindeki canlılık, titrek bir ışık gibi yanıp sönünce, yavrular uykuya dalmışlardı.

Korku; vahşetin bıraktığı, hiçbir hayvanın kaçamayacağı ve değiştiremeyeceği bir mirastı.

Artık yavru öğrenmeyi biliyordu. Küçük, bulanık zihni yeniden bilinçsiz bir sınıflandırma daha yapmıştı. Canlı ve cansız şeyler vardı, canlı şeylere dikkat etmeliydi. Cansız şeyler hep bir yerde kalıyordu, fakat canlılar çevrede dolaşıyordu ve ne yapacakları belli olmuyordu. Onlardan umulmadık şeyler beklenirdi, bunun için de hazırlıklı olmalıydı.

Ormanda yavrusu ile beraber yaşayan bir annenin hayatı kısadır fakat insanın egemenliği altında iken bu, bazen daha da kısadır.

.....bundan da tanrılar yakınında olduğu zaman sessiz bir şekilde üzülmeyi öğrendi.