- Fakat bir kalabalığın küçük bir yere sığması gibi,sayısız tutkular da tek bir dakikanın içine girebilir.
- Orada, sizden o kadar uzak ve size o kadar yakın bir yerde, bir zavallı insanın bulunduğunu nereden bilecektiniz.
- Mıhlanmış gibi hep bir yerde kalmak, dedi; ne kadar sıkıcıdır.
- Yüzü ince, sesi tizdi. Yirmi beş yaşındayken kırkında gösterirdi. Ellisini geçtikten sonra ise artık yaşsız bir hal almıştı; sükuneti ve ölçülü tavrıyla, otomatik hareket eden tahtadan bir kadın gibiydi. Sayfa:17
- Emma şaşkınlıkla: "Siz mi!" dedi."Ama ben çok neşeli olduğunuzu sanıyordum." "Evet, ama görünüşte, çünkü insanlar arasındayken yüzüme alaycı bir maske geçirmesini bilirim.Ama birçok kez ay ışığında bir mezarlık görünce, gidip o uyuyanlara karışmanın daha iyi olup olmadığını düşünmüşümdür."
- Oysa hayatım olgular değildir; hayatım, düşüncemdir.
- Birinin ölümünden sonra ortalığa şaşkınlık gibi bir şey dağılır her zaman....hiçliğin bu birdenbire gelişini anlamak, ona inanmaya boyun eğmek öylesine güçtür.
- "İnsan, hiçbir şeye karşı ilgisi, hiçbir şeyden umudu kalmayınca, hayatın her gün değişmeyen tekrarı altında ezilir gibi olur."
- 'Bazen kafanızda belli belirsiz bir düşünce ya da silik ve karanlık bir hayal belirir.Bir de bakarsınız ki ,elinizdeki kitapta bütün bunlar en ince ayrıntısına kadar anlatılmıştır.''
- ''Geceleri camları rüzgar döverken, şöminenin yanına, bir lambanın altına oturup kitap okumaktan daha güzel ne olabilir?''