- Oysa yaşamak, dizgeyi ya da dizgeleri her zaman açık bırakmak, değişikliğe hazır tutmak demek... Sayfa : 79
- Diyorum ya, yük olmanın acısı, yapayalnız yaşamaktan kötü mü değil mi, bilemiyorum... Sayfa : 116
- İnsan soyuna soyuna deriye varır, onura, öz saygısını varır. Bunları yüzmek, koparıp atmak, güçtür ya soyunmayi yürekten benimsemiş kişi, sırası geldiğinde, bu son adımı atmayı değer belleğinde, ölmesini bilir. Sayfa : 131
- Kedi sevmek, kedinin, kendisini seven ( kendisinin de sevdiği) kişi karşısındaki umursamaz bağımsızlığını baştan kabul etmek demektir. Sayfa : 216
- Öldüğümde gömün beni Meydanın kumlarına Yanımdaki sazımla. Öldüğümde, Portakallarla Nanelerin arasında. Öldüğümde, isterseniz, Bir fırıldakla beni Savuruverin havaya. Öldükten sonra!
- Gülün istediği Değildi şafak; Dalının üstünde, ölümsüzcesine Bir başkaydı aradığı. Gülün istediği Bilgi değildi, gölge değildi; Uykuyla ten sınırında Bir başkaydı aradığı. Gülün istediği Gül değildi; Göklerde, durgun, Bir başkaydı aradığı!
- Nice nice yitirdim kendimi denizlerde kulaklarım yeni koparılmış çiçeklerle dolu dilim sevgiyle, sonsuz acıyla dolu. Yitirdim nice nice kendimi denizlerde, yitirdiğim gibi gönlünde birtakım çocukların.
- Defnenin dalları arasında geziyor iki karanlık güvercin. Güneşti biri ay öbürü. "Komşucuklar", dedim onlara, "nerede mezarım benim?" "Kuyruğumda", dedi güneş. "Boğazımda", dedi ay. Bense yürüyüp giderken yeryüzünü belime dolamış kardan iki kartal gördüm çıplak bir kızla birlikte. Biri öbürüydü kızsa hiçbiri. "Kartalcıklar", dedim onlara, "nerede mezarım benim?" "Kuyruğumda", dedi güneş. "Boğazımda", dedi ay. Defnenin dalları arasında gördüm iki çıplak güvercin. Biri öbürüydü ikisiyse hiçbiri.