- Üniversite eğitimi alan,kendine ait bir oturma odasına -yoksa sadece yatak-oturma odasına mı?- sahip sizler için üstün yetenekli kişinin bu tür görüşlere aldırmaması,kendisi hakkında söylenenlere boş vermesi gerektiğini söylemek kolay.Ne yazık ki tam da üstün yetenekli erkekler ya da kadınlar kendileri için söylenenlere en çok aldıranlardır...kendisi hakkında söylenenleri aşırı umursamak sanatçının doğasında vardır.Başkalarının fikirlerini mantıksızlık derecesinde umursamış olan insanların enkazıyla doludur edebiyat alanı.
- İsterseniz kitaplıklarınıza kilit vurun;ama zihnimin özgürlüğüne vurabileceğiniz ne bir kilit var ne de sürgü,ne de kapatabileceğiniz bir kapı.
- Mrs. Dalloway çiçekleri kendi alacaktı.
- İsterseniz kitaplıklarınıza kilit vurun; ama zihnimin özgürlüğüne vurabileceğiniz ne bir kilit var ne de bir sürgü, ne de kapatabileceğiniz bir kapı.
- ''Hayali olarak kadın en yüksek öneme sahip; uygulamada ise tamamen özensiz. ''
- ''Hiçbir çağ bizimki kadar rahatsız edici bir şekilde cinsiyetin bilincinde olmamıştır; British Museum'daki erkekler tarafından yazılmış sayısız kitap bunun bir kanıtıdır. ''
- ''Kadınlar yüzyıllardır erkek görüntüsünü gerçek boyutlarının iki katında gösterebilen enfes bir güce sahip büyülü birer ayna görevini yerine getirmişlerdir.Bu güç olmasaydı belkide dünya hala bataklıktan ve sık ormanlardan ibaret olurdu.''
- "Dünyanın güzelliği, solmadan az önce, iki ayrı çehreye sahiptir; biri neşedir, öteki ise insanın yüreğini delen acı."
- Neden erkekler şarap,kadınlarsa su içiyordu? Neden cinsiyetlerden biri öylesine varlıklı, öbürü ise yoksuldu?
- Profesörlerin öfkesi nasıl açıklanabilirdi? Neden öfkeliydiler? Çünkü bütün bu kitapların bıraktığı izlenim incelendiğinde her zaman bir ateş kızgınlığı ile karşılaşılıyordu. Bu kızgınlık birçok biçime giriyordu; kendini yergide, sezgide, merakta ve lanetlemede ortaya koyuyordu. Ama çoğunlukla orada olan,ama tanımlanamayan bir öğe daha vardı. Ben buna öfke adını verdim. Bu yeraltına çekilmiş ve birçok başka duygularla karışmış bir öfkeydi. Tuhaf etkilerine bakarak söylemek gerekirse, açık ve kolay anlaşılır değil,ama kılık değiştirmiş ve karmaşık bir öfkeydi. Nedeni ne olursa olsun, bütün bu kitapların benim amacım açısından değer taşımadıklarını düşündüm, masanın üzerindeki yığını gözden geçirirken. Başka bir deyişle, bilimsel açıdan değersizdiler, oysa insansal yönden yol gösterici bilgiler,ilgi, can sıkıntısı ve Fiji Adaları 'nda yaşayan halkın alışkanlıkları üzerine acayip gerçeklerle doluydular. Bunlar, gerçeğin beyaz ışığı yerine duyguların kırmızı ışığında yazılmışlardı. Bu yüzden ortadaki masaya geri götürülüp her biri bu kocaman kovandaki hücresine konulmalıydı.