- 'Dilbalığı, denizdeki dilbalığı,
Gel, yalvarırım, gel yanıma;
Çünkü karım, güzel Ilsabil,
Dinlemiyor kocasının sözünü.' - 'Dilbalığı, denizdeki dilbalığı,
Gel, yalvarırım, gel yanıma;
Çünkü karım, güzel Ilsabil,
Dinlemiyor kocasının sözünü.' - İnsan doğasının günlük gıdasından yakınmak için neden yoktu, çünkü önümüzdeki malzeme yeterliydi, madenciler kuşkusuz daha azı için oturuyorlardı sofraya.
- Ayrıca, yüz yıl sonra, diye düşündüm, kapının eşiğine vardığım sırada, kadınlar artık himaye edilen cins olmayacaklar.
- Teyzem Mary Beton'ın, Bombay'da gezintiye çıktığında atından düşerek öldüğünü size söylemem gerek. Mirasa konduğumun haberi bana ulaştığı gün kadınlara seçme hakkı veren yasa meclisten geçmişti. Posta kutumda bir avukattan gelen mektubu bulmuştum, açtığımda bana ölene kadar ödenmek üzere yılda beş yüz pound bıraktığını öğrendim. O iki şeyden -seçme hakkı ve paradan- biri, elime geçen para, kesinlikle daha önemli göründü gözüme.
- Burada bir soluk alıp, sayfanın kenarına, Samuel Butler neden 'Akıllı erkekler kadınlar hakkında ne düşündüklerini asla söylemezler,' diyor, diye ekledim. Belli ki akıllı adamlar asla başka bir şey de söylemiyorlar. Ama, diye devam ettim, arkama yaslanıp, içinde bir tek fikir olarak, ama artık bezginleşmiş bir fikir olarak bulunduğum devasa kubbeye bakarak, asıl talihsizlik akıllı erkeklerin kadınlar hakkında asla aynı şeyleri düşünmemeleri.
- Bir yıl içinde kadınlara dair kaç kitap yazıldığı hakkında bir fikriniz var mı? Bunlardan kaçının erkekler tarafından yazıldığı hakkında? Evrende en çok tartışılan hayvan olduğunuzun farkında mısınız?
- Perikles, kadının esas onurunun hakkında konuşulmaması olduğunu söylemiştir, oysa kendisi hakkında çok konuşulurdu.
- Böylece çok garip ve karışık bir varlık çıkıyor ortaya. Hayal edildiğinde çok önemli; pratikte ise tamamıyla önemsiz. Şiir kitaplarını baştan sona istila etmiş, tarihte ise adı geçmiyor. Kurmacalarda, kralların ve fatihlerin hayatlarına hükmediyor; gerçek hayatta ailesinin parmağına zorla yüzük taktığı herhangi bir delikanlının kölesi. Dudaklarından, edebiyatın en ilham verici sözcükleri, en derin duygularından bazıları dökülüyor, gerçek hayatta okuması yazması neredeyse yok, zor heceliyor sözcükleri ve kocasının malı durumunda.
- İnanın bana, ki ben son on yılımın büyükçe bir bölümünü üç yüz yirmi ilköğretim okulunu gözlemleyerek geçirdim, demokrasimiz var diye boş boş konuşabiliriz ama İngiltere'de yoksul bir çocuğun, büyük yapıtların doğduğu o entelektüel özgürlüğe kavuşma umudu, Atinalı bir kölenin oğlununkinden biraz fazladır.
Arthur Quiller-Couch - Yazma Sanatı