- Ses tonunda, duyabildiğim kadarıyla duygudan eser yoktu. Sanki telgraf için yazılmış bir metni okuyor gibiydi. Sözcükler art arda, duraklamaksızın çıkıyordu ağzından. Sade bir duyuru. Süsten yoksun gerçeklik. Nokta.
- Bir gün aniden sen de kadınsız erkeklerden olacaksın.o gün en ufak bir uyarı, küçücük bir ipucu vermeden; önsezi olarak hissettirmeden ya da içine doğmadan; kapını çalmadan, öksürerek haber vermeden; hiç beklemediğin bir anda seni bulacak. Bir köseyi döndüğünde, aslında çoktan oraya varmış olduğunu anlayacaksın. Ama geriye dönmek mümkün olmayacak. O köşeyi bir kez dönünce, orası artık senin için mümkün olan tek dünya olacak. O dünyada sen kadınsız erkeklerden biri olarak anılacaksın, hep bu soğuk çoğul eki ile.
- Bir kez kadınsız erkeklerden biri olunca, o yalnızlığın rengi tüm tenine derinden işler. Açık renk kilimin üzerine dökülen kırmızı şarap lekesi gibi. Sen ne kadar donanımlı, ev işleri bilgisine sahip olursan ol, o lekeyi çıkarmak çok zahmetli bir iştir.Kilimin rengi zamanla biraz atsa da leke, muhtemelen sen son nefesini verinceye değin orada olduğu gibi duracaktır. O bir leke olarak özellik kazanacak, bazen bir leke olarak toplumsal ifade hakkıma bile sahip olacaktır. Sen tenine işleyen rengin hafiften solmasıyla birlikte onun belirsiz sınırlarıyla yaşamaya devam edersin.
- Ve bir zaman geliyor, bi kadını yitirmek tüm kadınları yitirmek anlamına geliyor.
- Gerçeklik ağzına kadar kumla doldurulmuş büyükçe bir karton kutu gibi ağırdı ve baş edilecek gibi değildi.
- Yorgunluğun yüreğinin içerisine girmesine izin verme.
- ''Neden insanlar bu denli yalnız olmak zorundalar? Neden bu denli yalnız olunmak zorunda? Bu dünyada bu kadar çok insan yaşarken, er birimiz bir başkasından bir şeyler beklerken, neden bu kadar yalnızız? Ne için? Yoksa gezegenimiz, insanların yalnızlığından beslenerek mi sağlıyor dönüşünü?''
- Mutluluğun tek bir türü vardır, ama mutsuzluk bin bir şekilde ve büyüklükte gelebilir. Tolstoy?un dediği gibi: Mutluluk masal, mutsuzluk ise öyküdür.
- Anılar insanın vücudunu içten içe ısıtan şeylerdir. Fakat aynı zamanda lime lime de edebilirler.
- Ayrımcılığa uğramanın nasıl bir şey olduğunu, ne kadar derin yaralar bıraktığını, o ayrımcılığa maruz kalan dışında kimse anlayamaz. Acısı kişiye özeldir ve kendine özgü bir yarası vardır.