- "1Q84...Bu yeni dünyaya bu adı vereyim. (Q, question mark'ın Q'su idi)
İstesem de istemesem de , ben bu "1Q84"teyim. Benim bildiğim 1984 artık yok. Şimdi 1Q84 yılındayız Hava değişti, manzara değişti. Ben bu soru işaretli dünyanın haline, olabildiğince çabuk ayak uydurmak zorundayım. Yeni bir ormana bırakılmış bir hayvanla aynı durumdayım. Kendimi koruyup, hayatta kalabilmek için o yerin kurallarını bir an önce özümsemeli, uyum sağlamalıyım." - "Belli bir yaşı geçince yaşam dediğin, sahip olduğun şeyleri sürekli olarak kaybettiğin bir süreçten öteye geçmez. Yaşamın için önemli olan şeyler, birer birer tarağın dişlerinin kırılıp gitmesi gibi insanın elinden kayıp düşüverir. Bunların yerine eline geçense, değersiz, tuhaf şeyler olur. Vücudun yetenekleri, arzular, hayaller, idealler, kendine güven, anlam, hatta aşık olduğun insanlar, peş peşe, önce biri sonra diğeri şeklinde yok olup gider. Veda ederek ayrılanlar, hatta bir gün hiçbir şey söylemeden ortadan yok olanlar olur ve bir kez yitirince bunları bir daha asla tekrar elde edemezsin. Yerine koyacak bir şeyler de bulamazsın. Bu, çok acı veren bir şeydir. Bazen vücudun lime lime doğranıyormuş gibi hissedersin."
- Yaşam döngüsü hep aynıdır. Kurmak için uzun zaman harcanan şeylerin yıkılması için bir saniye bile yeterli olur.
- Elemli çığlıklar olmadan suskunluk, kan toprağa akmadan affedis,insanın içini lime lime eden kayıplardan geçmeden kabullenis mümkün degildi. İşte bu, gerçek uyumun kökünde var olan şeydi.
- Öte yandan, o sırada neden böyle ölümün kıyısına kadar gelmek zorunda kaldığına da Tsukuru gerçekten anlam veremiyordu. Tamam, somut bir sebep vardı; ama ölüm düşüncesi neden böylesine aklını başından alabilmiş, yarım seneye yakın bir süre boyunca onu kuşatabilmişti? Kuşatmak... Evet, tam yerinde bir ifade... Kendisini yutan dev balinanın midesinde hayatta kalan, kutsal kitaptaki peygamber gibi, Tsukuru ölümün midesine düşmüş, o karanlık ve puslu mağaranın içinde tarihi atılmamış günler geçirmişti.
- ''Kıskançlık , Tsukuru'nun rüyası sırasında anladığı kadarıyla ,dünyadaki en umutsuz zindandı.Neden derseniz, mahkumun kendi kendini kapattığı bir zindandı da ondan.Birileri tarafından zorla içeri tıkılmış değildi.Kendiliğinden oraya girmiş ,kilidi içerden kapatmış ,anahtarını ise kendisi parmaklıkların dışına fırlatıp atmıştı.Dahası, onun orada kapalı olduğunu , bu dünyada bilen tek bir kişi bile yoktu.''
- '' Ben işe yaramaz ,boş bir insanım belki de, diye düşünüyordu Tsukuru.Fkat işte tam da böyle boş olduğu için ,geçici bir süreliğine de olsa ,orada kendine yer bulabilen insanlar olmuştu.Gece kuşlarının ,bir yerlerdeki ıssız bir çatının gölgesinde gündüzleri dinlenebilecek güvenli bir yer aramaları gibi.Kuşlar muhtemelen o boş,loş ve sakin mekanı seviyorlardı.Öyleyse Tsukuru ,içinin boş olmasından sevinç duymalıydı belki de.''
- '' Ben işe yaramaz ,boş bir insanım belki de, diye düşünüyordu Tsukuru.Fakat işte tam da böyle boş olduğu için ,geçici bir süreliğine de olsa ,orada kendine yer bulabilen insanlar olmuştu.Gece kuşlarının ,bir yerlerdeki ıssız bir çatının gölgesinde gündüzleri dinlenebilecek güvenli bir yer aramaları gibi.Kuşlar muhtemelen o boş,loş ve sakin mekanı seviyorlardı.Öyleyse Tsukuru ,içinin boş olmasından sevinç duymalıydı belki de.''
- " Yürekten sevdiğin bir insan varsa, bir kişi olsun yeter, hayatın kurtulmuş demektir. O seni sevmese bile. "
- "Bir şey gibi olmamak asla kötü değildir. Henüz bir çerçeveye sıkıştırılmadığın anlamına gelir ne de olsa... "