- "Sanki kalbimin üst derisi soyulmuş gibi, bana ya da başkalarına yapılan en küçük bir aşağılama veya haksızlığa karşı son derece duyarlı olmuştum."
- "İnsan ne denli az isterse o denli mutlu olur, istekleri arttıkça özgürlüğünü yitirir."
- "Sanki bu insanlar, elleriyle çan kulelerini ve minareleri şöyle bir kavrasalar, bu kenti olduğu yerden istedikleri bir yere kolaylıkla taşıyabilirlerdi."
- "Sevgisiz hayatı anlamak olanaksızdır. Hayat kanununun bir savaş olduğunu söyleyenler, yok olmaya aday kör ruhlardır. Ateş nasıl ateşle sündürülemiyorsa, kötülük de kötülük gücüyle ortadan kaldırılamaz!"
- "Sevmek; göz yumabilmek, alttan almak, uzlaşabilmek, affetmek demektir. Bu şekilde de sadece, kadınlara davranabiliriz. Halkın cehaletini fark etmemek, onların yanlış düşünceleriyle uzlaşabilmek, onun bütün basitliklerine göz yumabilmek olası mıdır?"
- "Bir insanın yaşaması için, hiç de o kadar çok şeye ihtiyacı yok! Bana küçük bir ev gerekirken, neden koca şehirler kurayım?"
- "Bak doktor, tedavi bir çeşit reformdur..." Doktor tiz bir sesle bağırdı: "Soytarılık etmeyi kes İgor!" İgor, doktora hiç aldırmadan ekledi: "Ben ise bir devrimci olarak reformdan iğrenirim..."
- İnsanların ruhunu öldürüyorlar anne. İşte asıl cinayet bu? Utanılacak bir cinayet? Bir takım silahlar çıkartıyorlar, insanları öldürüyorlar ve bunu yapanlara devlet diyorlar. Evlerine, sosyal statülerine ve paralarına hiçbir zarar gelmesin diye garip insanları harcıyorlar. Anlıyorsun beni değil mi anne? Halkın ruhunu kurutuyorlar ve hiç bir şey anlamaz hale getiriyorlar.''
- "Her yürek kendi şarkısını söyler."
- Önce kafaları silahlandırmalıyız, sonra elleri.