- Bütün insanlara sevgiyle bakabileceğimiz günlerin bir an önce gelebilmesi için şu an bazı insanlardan iğrenmemiz gerekiyor.
- "İnsanların neden bu kadar kötü yaşadıklarını anlamak için..." dedi.
Küçükrusyalı söze karıştı:
"Ve bizzat insanların da neden bu kadar kötü olduklarını anlamak için..."
"Yaşama nasıl başladıklarına bakmak gerek..." - "Bizim istediğimiz, karnımızı tıkabasa doyurmak mı yalnız?"
Ve üç oğlanın yüzüne bakarak kendi sorusunu kendisi yanıtladı:
"Hayır! Boğazımızı sıkanlara, gözlerimizi kapatanlara göstermeliyiz ki, biz her şeyi görüyoruz, ne aptalız, ne de hayvan; yalnızca yemek değil, yaşamak da istiyoruz, yaşamaya layık yaratıklar olarak yaşamak! - Hepimiz aynı ananın, aynı düşüncenin tüm insanların kardeşliği fikrinin evlatlarıyız. Bu düşünce bizi ısıtır, adaletin göklerinde parlayan bir güneştir o, ve bu gökler emekçinin yüreğinde yatar. Hangi ulus olursa olsun, adı ne olursa olsun, farketmez!
- Çalkantılı ve hayhuylu bir yaşantıya dalmaktaydılar. Gittikçe artan bir susuzlukla kitaptan kitaba koşuyorlardı. Tıpkı çiçeklerden çiçeğe konan arılar gibi...
- "Benim sözkonusu ettiğim Tanrı sizin inandığınız sevecen, bağışlayıcı Tanrı değildi, papazların bizi tehdit etmek için silah gibi kullandıkları Tanrıydı. Öyle bir Tanrı ki, onun adına herkesi birkaç kişinin acımasız iradesine baş eğmeğe zorlamak isterler."
- "Benim sözkonusu ettiğim Tanrı sizin inandığınız sevecen, bağışlayıcı Tanrı değildi, papazların bizi tehdit etmek için silah gibi kullandıkları Tanrıydı. Öyle bir Tanrı ki, onun adına herkesi birkaç kişinin acımasız iradesine baş eğmeğe zorlamak isterler."
- "Her zaman ve her yerde en çok çalışan biziz, yaşamın nimetlerinden en az pay alan da biz. Bizi düşünen kim? Kim iyilik düşünür bize? Kim insan yerine kor bizi? Hiç kimse!"
- "Hepimizin arkadaş olduğunu hissetmedikçe, aynı istekle, haklarımız için mücadele etme isteğiyle sıkı sıkıya birbirine bağlı dostlardan oluşan bir aile oluşturmadıkça, daha iyi bir hayata ulaşamayız."
- Gerçeği aradığı için bir evladı anasından çekip koparan insanlara karşı duyduğu kin ve öfke göğsünde düğümleniyordu.