- "Büyükleri görmekten bile iğreniyordum artık... İçimden öyle geliyordu ki, şu dikenlerle yaban otlarını söküp atayım, kırık tuğla parçalarıyla kalasları, bütün pis ve gereksiz şeyleri toplayıp kaldırayım, kendime temiz bir köşe kurayım ve bütün yazı, büyüklerden uzak, tek başıma burada geçireyim."
- O günleri bugün iyiliksever bir perinin ustaca anlattığı acımasız bir masalmış gibi anımsıyorum.
- O günleri bugün iyiliksever bir perinin ustaca anlattığı acımasız bir masalmış gibi anımsıyorum.
- "Seni gidi tuzlu kulaklı Permyak seni! Şeytan alıp götürsün seni!"
- Sanki kalbimin üst derisi soyulmuş gibi, bana ya da başkalarına yapılan en küçük bir aşağılama veya haksızlığa karşı son derece duyarlı olmuştum.
- Şarkıcılar ve oyuncular, dünyanın en değerli insanlarıdır!
- Özgürlüğün tadını duyuyor, gecenin hüznü yüreğime doluyordu.
- Sanki ağır bir şey üzerime çullanmış beni eziyordu. Sanki karanlık ve derin bir çukurun içinde yaşıyordum. Hissiz, duygusuz ve körleşmiş gibiydim. Yarı ölüye dönmüştüm.
- "Biliyor musunuz, çok yalnızım; dünyada hiç kimsem yok! İnsan susar, susar, ama bir gün gelir, ruhunda biriken şeyleri ansızın boşaltmaya başlar... O zaman da, ağaçla da konuşmaya razı olur."
- O, kendi öz memleketinde kendilerini yabancı gören, ama aramızdaki insanların en iyisi olan sayısız insanlardan biriydi.