- Hiç bitmeyecek zenginliklerin sahibi imiş gibi, sonsuz cömertliklerin, dipsiz kıyakların vakti değildi artık. Şimdi devrik ve devirsizdik.
- Ayak seslerinize rağmen harcandığınız mekanlar da vardı. O mekanlara uğramazdınız.
- Hayatımız müzikaldi ya da bana öyle geliyordu.
- Bu dünya atın önüne et, itin önüne ot dünyası.
- Ben sözlerden değil, bakışlardan tırsardım. Bakışların arkalarını sezer, sezgilerim doğrulanana kadar mecburen bekler, beklerken kafayı yerdim.
- Zaten bu hayatta, her zaman bir şeyler eksikti.
- Boka sarmış bir hikâyeyi, daha derin bir boka sarmak, belki bir çıkış yolu olabilirdi.
- kadın mesafeli bir yerden başka birinin sesiyle konuşuyordu. oraya nasıl ve ne zaman gitmişti, adam mı göndermişti yoksa taksi tutup kendi mi gitmişti?
- Bunu bana söyleten neydi? "Çıt" mı ?
- "Nereye gidiyorsun çocuk," dedim içimden," büyümeye mi?"