- İki yaşlı adam, karşılarına çıkan koridoru geçip, sonundaki odaya varınca, bina, ne için orada olduklarını kulaklarına fısıldamıştı.
"Bekleyin!" demişti. "Burada bekleyin. Onlar size gelecek."
"Kimler?" diye sormuştu Filipinli.
"Hayatının anlamını bulmuş olanlar. Hayatlarını adayacakları şeyi bulmuş olanlar gelecek. Siz de kalplerini söküp, yerine o şeyleri koyacaksınız. Sonra da kalpleri fırlatıp atacaksınız!"
"Ama..." demişti kızılderili. "Kalpleri olmadan nasıl hayatta kalırlar?"
"Göreceksiniz!" demişti bina da.
"Peki ya kimse gelmezse?" diye sormuştu Filipinli. "Kim kalbinden vazgeçecek kadar kendini bir şeye adayabilir ki?"
"Onu da göreceksiniz!" demişti bina.
"Ya hayatlarının anlamını bulamayanlar?" diye söze girmişti kızılderili. "Onlar ne olacak?"
"Onlar da göğüslerinde bir et parçasıyla, canlı canlı çürüyecekler. Ve buna da yaşamak demeye devam edecekler!" - İnsanın tek gerçek özgürlüğü yalnızlığıdır.
- Tek tavan gökyüzüdür, gerisi her yerde aynı.
- Her şeyi bildiğim için vasiyetim tek bir cümle olacaktı:
"Beni yüzüstü gömün. Çünkü yeterince gördüm!" - Asık suratlı olmamalıyım diye düşündüm. Olur olmaz yerlerde gülümsemeliyim. Mutlu olmanın ilk yolu taklidini yapmaktan geçer.
- Kimse uyandırmasın kimseyi. Herkes mutlu uyurken. En kötü kabus bile iyidir hayatın kendisinden.
- Hayat her bölümünde ayrı bir hikayenin döndüğü neşeli bir dizi değil, sonunda herkesin öldüğü ve katilin bulunamadığı sıkıcı bir filmdir.
- İçi ne kadar doldurulursa doldurulsun, yine de hafiftir hayat. Çünkü altı deliktir. Delikse ölümdür! Bütün kazançlar bu delikten kayıp gider.
- Üçüncü dünya ülkelerinde insanlar arabalarını, kamyonlarını boyarlar, üzerlerine resimler çizip, yazılar yazarlar. Çünkü Üçüncü Dünya ülkesi insanı bindiği makineyi icat etmemiştir. İcat etmediği için de yakın hissetmez kendini. Sahibi gibi görünmesi, karakter kazanıp kişileştirilmesi gerekir arabanın. Kullandığı her ithal makineye isim takıp sadece kendine has şekil ve yazılarla damgalaması, Üçüncü Dünya'nın asla yok olmayacağını gösterir. Birileri, sahip olduğu aleti boyamaktan vazgeçene kadar da yok olmaz!.. Kadın suratını boyar. Çünkü suratı kendisine değil, güzelliğini takdir edecek olan erkeğe aittir. Kimse kendi yarattığı bir boku boyamaz!..
- Kayra yazsaydı bu şarkıyı, şöyle söylerdi: "Ne olursa olsun, ölmeye mecbursun!" Ve ben ona yanıt verirdim: "Ölmeye hepimiz mecburuz! Kolaysa yaşamaya mecbur ol!