- Mucizeler bitti.Doğmak yeterince mucizevi.Başka bir tane daha beklemek aptalca.Ölmekte ikincisi.Bunların arasında da hiçbir şey yok.Kimsede beklemesin...
- Hayat,ölene kadar hissedilen zevklerden,çekilen acıları çıkardığında geriye kalandır.
- Okşayan elleri ısıranlar, tekmeleyen ayakları öperler.
- Hiyerarşi zaten doğada da var. Bir de insanların hayatına sokmaya ne gerek var?
- Mutsuzluğun nedeni başarısızlıktan gelmemeliydi, hele hayal kırıklığı asla gözyaşlarının nedeni olmamalıydı... Neden insanlar bir türlü anlayamıyorlar hayattan hiçbir şey beklememeleri gerektiğini, diye düşündüm. Neden binlerce kitap, film, şarkı, şiir umudu tek hayat kaynağı olarak göstermiş, diye düşündüm... Hiçbir zaman ümit etmedim.Umutla tanışmadım. Eğer mutsuzluk, istediğini bulamamaktan, hayalini gerçekleştirememekten kaynaklanıyorsa sıradanlaşır. Sadece adı kalır. Güler geçerim sınavlarında başarılı olamadıkları için ağlayan gençlere, sevdikleri terk ettiği için intihar eden kadınlara. Kolay mı bu kadar tanımak mutsuzluğu hayatın karanlığında? En anlaşıldığı noktada başlar bilinmezliği hikayenin.Kolay mı hayat, daha zengin olamadağı için bir adamın ağlayacağı kadar?
- Bir insan ya gitmek ister ya da kalmak..
Gidenler üzüntüyü çarşaf yapıp üzerine yatar ve o çarşafın üzerinde bin bir zevk içinde hayatla sevişir..
Kalanlarsa vasat hayatlarını, bir ürünün taban ve tavan fiyatlarına benzeyen taban ve tavan duygular içinde yaşayarak yerleşik düzenin sokak lambaları haline gelir.. - Sadece bir saniye için hayatın da mesaisi olması gerektiğini düşündü Zargana. Yani yaşanacak zamanın tercih edilmesi gerektiğini. Gece ya da gündüz. İkisini birlikte yaşadığı için mutsuzdu insan. Kaldıramıyordu aynı hayatın içinde hem geceyi hem gündüzü. Onun için uyku vardı belki de. Ve onun için bu kadar mutsuzdu belki de uyuyamayan insanlar.
- Çok az insan hayal ettiğini yaşar. Çok azı söylediğini yapar. Yazar, yazdığı kahraman değildir. Balzac olmayan her şey Balzac'ın kitaplarındadır.
- Bizler kavgaya giderken kahveden toplanmış adamlardık. Ve hiçbir kavga kahveden toplanan adamlarla kazanılmazdı.
Ziyan /H. Günday sayfa ,22 - Halk dediğin olabilecekken, özgür olmak istemeyen, çektiği aptal acılara aptal zevkler sayesinde katlanan ve bütün sosyal anlaşmalara uyan bir mahlukattır. Koyunlar ve çobanlar sürüsüdür. Onun ötesindeyse bireyler vardır. Bireyin halka duyduğu nefret daim olmalıdır.