- Filozofların, şairlerin, yazı yazarken burunlarını kaşımak, çenelerinin derilerini çekiştirmek gibi garip garip huylan vardır ya... Kalemi ısırmak ve saçlarımı gözlerimin üstüne dağıtmak da benim düşüncelere
daldığıma alâmettir. Bereket versin benim düşünce saatlerim çok nadirdir. Çünkü o takdirde hayatım -masallardaki meşhur çarşamba karısı ve ocak anasının hayatı gibi- karmakarışık bir saç kümesi içinde
geçecekti. Aradan seneler geçti. Yabancı bir şehirde, yabancı bir otel odasında, sırf bitip tükenmeyecek gibi görünen bir gecenin yalnızlığına karşı koymak için hatıralarımı yazmaya başladığım bu saatte, bir elim yine aynı küçük çocuk tavrıyla saçlarımı çekiştiriyor, gözlerimin üstüne indirmeye uğraşıyor. Bunun sebebine gelince, öyle sanıyorum ki, ben etrafındaki hayata pek fazla kendini kapıp koyveren, hafif ve dikkatsiz bir çocuktum. Besbelli sıkı zamanlarda kendi kendimle, kendi fikirlerimle yalnız kalmak için gözlerimle dünya arasında, bu saçlardan bir perde koymaya çalışıyordum. Kalem sapını kebap şişi gibi dişlerimin arasında çevirmeye gelince, onun hikmetini doğrusu kendim de pek anlamadım. Bütün bildiğim, dudaklarımdan mor mürekkep lekelerinin eksik olmadığı ve bir genç kız hali alır gibi olduğum bir yaşta, beni bir gün mektepte ziyarete gelen birisinin karşısına adeta bıyık çekmiş gibi çıkarak yerin dibine geçtiğimdir. - "Bu, daima söylediğiniz gibi, bir gönül eğlencesi. Ne ehemmiyeti var Kenan Bey. Birkaç damla gözyaşını ıstırap mı sayacağız. Bu gece keman çalmayı unutmazsınız değil mi? Son defa ninnimi dinleyerek uyumak istiyorum. "
- Çirkin bir kalbin içine uyanık bir ruh koymak niçin? Beğenilmediğini, her yerde, her şeyde ihmal edildiğini daha çabuk fark etsin diye mi? Çirkinin ağzındaki güzel söz, acizin ağzındaki haklı söz kadar faydasız bir şeydi.
- Temiz bir isim, bir miktar dünyalıkla beraber olursa âlâ; fakat züğürt evlatlarda ancak bir, nihayet iki göbek dayanabilir.
- Çirkin bir kalbin içine uyanık bir ruh koymak niçin? Beğenilmediğini, her yerde, her şeyde ihmal edildiğini daha çabuk fark etsin diye mi? Çirkinin ağzındaki güzel söz, acizin ağzındaki haklı söz kadar faydasız bir şeydi.
- "İnsanlar, bilmem bu hareketime ne der? Herhalde ben insanların hakkımda söyleyeceği, düşüneceği şeylere çoktan tükürmüş bir adamım."
- "Evet,dibi görünmeyen kuyulara atılan taş nasıl çıkardığı sesle onların derinliğini gösterirse başkalarının elemi de bizim yüreklerimize düştüğü zaman çıkardığı sesle bize kendimizi,insanlığımızın derecesini öğretir..."
- İsim, isme benzer; cisim cisme benzer....Geçmiş zaman olur ki,hayali cihan değer....
- "Kanun bana damga vurdu.Namuslu insanların arasından sürüp çıkardı.Bütün sevdiklerimin yabancısı oldum.Bu gece,bu serseriler arasında geçirdiğim iki saat, bana anlaşılmaz bir sükun ve kuvvet verdi.Acaba ben,sahiden bu alemin adamı mı oldum?Bilmiyorum.Fakat, muhakkak olan şu ki:insan,kimin yanında yüz karası yoksa,kimin yüzüne çekinmeden bakarsa,kendini ona yakın buluyor..."
- ''Derdimiz eksik gibi niçin başımıza yeni bir sevda satın almalı?''
//sayfa 384//