- "Mecnun, Leyla'yı sevdiği için sahraya çıktı" derler. Bence hakikat tamamıyla bunun aksinedir. Yani Mecnun'un babası olsaydım onu elinden tutar, adım adım Leyla'nın peşinde gezdirirdim. İnsanlık icabı Leyla, günde en aşağı kırk, elli tür zevzeklik, münasebetsizlik, tatsızlık edecek; Mecnun, bunları göre göre bir gün bıkacaktı.
- Bilsen senin gibi ben de ne kadar çok değiştim... Hiç o eski hafif ve sathe çocuk değilim... Artık insanların ve eşyanın kaplama yaldızı beni aldatmıyor.
- Pür ateşim açtırma benim ağzımı zimhar
Zalim, beni söyletme, derunumda neler var,
Bilmez miyim ettiklerini, eyleme inkar,
Zalim, beni söyletme, derunumda neler var! - Ben yapacak başka şey bulamadığım için hâlâ gülmeye devam ediyordum. O, meşhur "karga ile tilki" masalındaki tilki gibi ağacın altında sinsi sinsi dolaşmaya başladı.
- Kamran,ben seni sevmesini senden ayrıldıktan sonra öğrendim.Hatta yaptığım tecrübelerle,başkalarını sevmekle sanma sakın.Gönlümün içindeki derin,hazin,ümitsiz hayalini sevmekle.
- İnsan birini sevmek felaketine uğradı mı esir gibi bir şey oluyor.
- "İnsan birini sevmek felaketine uğradı mı esir gibi bir şey oluyor.."
- Ümitsiz hastalıkların, mukadder felaketlerin son bir ilacı vardır; tahammül ve tevekkül. Elemlerde bir giz şefkat var gibidir. Şikayet etmeyenlere, kendilerini güler yüzle karşılayanlara daha az zalim olurlar.
- Pür ateşim açtırma benim ağzımı zinhar,
Zalim, beni söyletme, derunumda neler var;
Bilmez miyim ettiklerini, eyleme inkar,
Zalim, beni söyletme, derunumda neler var! - Çalıkuşu, haydi yat artık, gece ve yorgunluk zavallı gözlerini ağrıtıyor. Seherden sana ne? Seher, ta uzaklarda uykuya ve daha başka şeylere kanmış 'sarı çiçek'lerin mesut gözlerini açacakları vakittir.