- Kaybetmişim, dedi. O kadar kaybetmişim ki, kaybedecek hiçbir şeyi olmayanların günündeyim artık.
- Ey Alemlerin Rabbi, ey benim Rabbim,
İster sürgün et. İster kov, ister gönder bahçenden. Ama beni Senden gönderme - Yasak meyveyi hangimiz yemezdik?
- "Bir çiçeği, bir kuşu,
denizi, yağmuru,
gökyüzünü, yazıyı,
yazıyı yazanı, kalemi tutanı,
bir yaratılmışı hasılı .
Söz gelimi Leyla Mecnun'u, Şirin Ferhad'ı, Züleyha Yusuf'u sevdiğini zannedebilir.
Oysa sevmek, en fazla neyi sevdiğini fark etmek demektir ve seven biraz da neyi sevdiğini bilendir. " - " Rabbim çok yorgunum. Bana bütün haberlerin yerini tutacak bir haber gönder. Üzerime bir iyilik ve güzellik kondur. Avunmalığım olsun, hiç ummadığım sevinç nasip et. Latifsin, lütfen.."
- İnsan açlıktan nasıl ölür? Sessizce, tükene tükene mi? Yoksa bağıra bağıra, sürüne sürüne, görüne görüne mi? Bilmezdim. Ama defalarca gördüm. O kadar gördüm ki artık görmez oldum. Zehra bir bilsem, unutmak bu lisanda kaç hecedir?
- "Züleyha, Yûsuf'a bir mektup yazmaya başlayınca
Yûsuf diye başladı,
Yûsuf diye bitirdi.
Gördü ki hitaptan öteye geçemedi.
Anladı ki aşkın nâmesinde ser-nâmeden öte kelam yok.
Ve Züleyha'nın lügatinde Yûsuf'tan öte sözcük yok." - "Şimdi ben, Yûsuf, tut ki Mısır'a azizim, efendiyim
Boynumdaki künyede hâlâ vasfım yazılı: Züleyha'nın kölesiyim..." - "Seni buldum tamamlandım merhaba..."
- "Onunki aşk değilmiş başka bir şeymiş. Aşk değil tenmiş. Sen değil benmiş. Sevda değil hışımmış. Belâymış. Kerbelâymış. Ve haklıymış Âdem. Haklıymış habercilerin ilki. Belâ aşktan büyükmüş. Allah hepsinden.!"