- Söyle! Ezel meclisinde benim kavlim seninleyken sen başkasıyla mı kavilleştin? Ben elimi sana uzatırken sen elini başkasına mı verdin? Herkes kendi kalbinin içini bilir; ben aşkın hatırıyla geldim sana, sen hayâsızlıkla gittin. Öyleyse Azam hainsin.
- Zehra bir bilsem, unutmak bu lisanda kaç hecedir?
- Seni seviyorum demek ruhun ve bedenin bütün zerreleri zikre susamışken, söylenmezse ölmek demekti.Söylemem değildi mesele, söylemezsem ölmemdi.
- Yalan değildi aşkın birbirine uymayan iki tanımının olduğu.
Bu tanımlardan biri sorgusuz sualsiz teslimiyet anlamına gelirken diğerinin sorgusuz sualsiz teslimiyetin kurulumu demek olduğu. Böylece aşkın mutlak tanımının mümkünler âleminde nâ-mümkün olduğu. Yalan değildi güzel kokunun ezel hatırasını taşıdığı. Yalan değildi bazı şeylerin hep bir şeyle bir şey arasında bir ürperti gibi asılı durduğu. - Bir tarafımız hep kırık kalacak belkı ama ihtimal bir kafiye tutturabiliriz.Bütün yorgunluklarımızı yekdiğerinde dinlendirebilir, birbirimize sığınabilir, iki ayrı ırmağın delicesinde değil bir ırmağın derininde akabiliriz.Yeniden diyebiliriz.
- .... yitirmek gibi bulmanın da zamanı vardır.
- .... yitirmek gibi bulmanın da zamanı vardır.
- Rabbim sen en iyisini bilirsin, ...Sen en iyisini bilirsin ve böyle olduysa, böyle olması gerekiyor demektir. Sana teslimim.
- Mülk gibi söz de, ne senin ne benim.
Cümle gibi aşk da ne senin ne benim.
Söz de,
aşk da, ne benim ne senin. - Mülk gibi söz de ve aşk da
O'ndan.