- Kurtulman mümkün değil bahtsız! Görüyorum ki, mümkün değil kurtulmamız.
- Ah Wilhelm, keşke insan halimi yitirebilseydim, o fırtınayla birlikte bulutları parçalayıp selleri sürükleyebilseydim. İşte! Zindandaki insan bir gün şu coşkuyu yaşayabilecek mi?
- Ey tanımadığım Yaratıcı! Bir zamanlar tüm ruhumu sarmıştın, ama şimdi bana yüz çevirdin! Çağır beni yanına! Boz bu suskunluğunu! Suskunluğun, susamış ruhumu yanına gelmekten alıkoyamayacaktır. Bir insan, bir baba kızabilir mi? Hiç beklenilmediği bir anda yanına dönen oğlu boynuna sarılsa ve haykırsa: Döndüm, baba! Senin öngörmüş olduğun süre kadar dayanamadığım ve bu yolculuğu yarıda bıraktığım için kızma bana. Dünya her yerde aynı: Çabalıyor ve çalışıyoruz, karşılığında da ücretimizi alıyoruz ve seviniyoruz; ama bundan bana ne? Ben, yalnızca senin olduğun yerde huzur bulabilirim, yalnızca senin huzurunda acı çekmek ve sevinmek isterim. Ey göklerdeki Babam, gelsem beni kovar mısın?
- Sevgiye ve tutkuya açık bir kalp kadar dünyada değerli bir şey yoktur.
- Ah, ne zaman sabah olur ki mezarda; ne zaman 'Uyan!' emri gelir?
- "Tanrı'nın bize her gün sunduğu güzel şeylerin tadını çıkaracak kadar kalbimizin kapıları açık olursa, başımıza gelen kötü şeylere katlanacak gücümüz olur"
- Ebediyen insanların mutluluğuna sebep olan her şey, yine onun üzüntü ve sefaletinin kaynağı olmak zorunda mıdır?
- Zavallı budala, kendin bu kadar küçük olduğun için, her şeyi böyle önemsiz görüyorsun!
- Güle güle! Ben bu işkenceye mezardan başka son verebilecek hiçbir şey göremiyorum.
- "Bedbaht adam, sen kurtarılamazsın! Çok iyi anlıyorum ki, biz kurtarılamayız!"