- Bazen anlamıyorum,
ben onu böyle çok, böyle içten sevdiğim,
ondan başka hiçbir şeyi görmediğim
ve bilmediğim halde nasıl oluyor da,
başkalarını seviyor, sevebiliyor! - Hangi kılığa girsem, yeryüzündeki dar hayatın acılarını duyacağım.
- " siz keyifsizliği bir günah olarak görüyorsunuz, bu bana abartı geliyor?-"hiç değil"diye yanıt verdim,"insan hem kendisine,hem de yanındakine zarar veriyorsa,bunun böyle algılanması yanlış değil. Birbirimizi mutsuz kılmamız yetmiyormuş gibi , bir de herkesin kendisine ara sıra sağlayabildiği sevinci elinden mi alalım ?"
- İnsanların birbirleri için pek az şey
- İnsanların birbirleri için pek az şey ifade etmesi bende genellikle göğsümü parçalamak, beynimi dağıtmak isteği uyandırıyor. Ah, karşımdakine geçiremediğim sevgi, sevinç, şefkat ve hazzı karşımdaki de bana sunamaz, tüm kalbim mutlulukla dolup taşsa bile, karşımda kılı kıpırdamadan duran soğuk birini mutlu edemem.
- "Yüz defa, elime bir bıçak alıp sıkışan yüreğimi soluklandıracaktım. Aşırı koşturulmaktan korkunç biçimde hararetlenince içgüdüsel olarak damarlarını ısıran ve böylece soluklanan safkan atlardan söz edilir. Çoğunlukla kendimi duyumsayışım böyledir, bir kan damarı açmak istiyorum, bana sonsuz özgürlüğü bu verecek."
- ama sözleriniz kalpten ve samimi olarak doğmazsa, kalpleri birbirine ve kendinize bağlayamazsınız.
- Sen yalnızca bir istek duyuyorsun. Ötekini asla öğrenme! Ah... Benim bağrımda iki ruh yaşıyor. Birisi diğerinden ayrılmak ister. Birisi şiddetli bir aşk ateşi ve bütün organlarıyla, dünya hayatına sarılır. Diğeriyse, toz-toprak arasından fırlayıp ulu atalar ülkesine yükselmeyi ister. Ah... Yerle gök arasında bilgince mekik dokuyan ruhlar varsa, hoş kokulu yuvalarından yere inseler, beni yeni ve renkli bir hayata kavuştursalar. Evet, büyülü bir kaftanım olsaydı da, beni yabancı vatanlara uçursaydı. O bana en zarif giysilerden, hatta bir kral kaftanından daha değerli gelirdi!
- "Gönlün ne kadar büyük olursa olsun, o görünmez nesne ile doludur.
Yüreğin mutluluktan dolup taşınca, ona istediğin adı ver;
Mutluluk, sevgi, gönül, ışık, Tanrı...
İsim gürültüden başka bir şey değildir.
Göklerin ihtişamını bizden gizleyen bir sistir..." Goethe - Uşağım bile olsa, yanlışlarımı düzelten efendim olur.
Sevincin bir acı yanı, acının da bir sevinçli yanı olmalıdır.