- "Sevgili arkadaşım, düzeleceğime söz veriyorum; her zaman yaptığım gibi yazgının önümüze çıkardığı her küçük kederi artık eveleyip gevelemeyeceğim ve geçmiş benim için geçmişte kalacak. Kuşkusuz haklısın arkadaşım; eğer insanlar -niçin böyle yaratılmış olduklarını Tanrı bilir- imgelemleriyle geçmişteki kederin anılarını çağrıştırmak uğruna bu denli çaba gösterecekleri yerde, kayıtsız bir şimdiye katlansalardı çektikleri acı daha az olurdu."
- "İnsana ait etkin ve araştırıcı güçleri tutsak eden sınırlamalara bakıp, bütün etkinliklerimizin, zavallı varoluşumuzu uzatmaktan başka hiçbir amaç taşımayan gereksinimleri karşılamaya yönelik olduklarını görüp, sonra da araştırmalarımızın bazı noktalarıyla ilgili olarak kendimizi teskin etmemizin, tutsağı olduğumuz duvarları renkli biçimlere ve aydınlık görüntülere boyayan düşsel bir boyun eğmeden başka bir şey olmadığını fark edince işte o zaman susuyorum Wilhelm; o zaman kendi içime dalıyor ve içimde bir dünya buluyorum! Ama böyle yaparken düzenli ve canlı bir güçle değil, daha çok sevgiyle ve karanlık bir arzuyla hareket ediyorum. O zaman duyularım bulanıklaşmaya başlıyor ve ben düşlerin arasından dünyaya gülümsemeye devam ediyorum."
- "Bizim en mutlu olduğumuz anlar, Tanrı'nın bizi sevimli bir deliliğin içine sürüklediği anlardır."
- "Niçin siz insanlar," diye bağırdım. "Bir konudan söz etmek için hemen: bu budalacadır, şu akıllıcadır, bu iyi, şu kötüdür demek zorundasınız! Bu ne anlama geliyor? Yargıladığınız eylemin içsel koşullarını araştırdınız mı? Eylemi meydana getiren onu bir zorunluluk haline getiren nedenleri kesin olarak belirleyebiliyor musunuz? Eğer böyle yapmış olsaydınız yargılarınızı öne sürerken bu kadar aceleci olmazdınız."
- "Ben bütün yüreğimle konuşurken önemsiz, beylik bir laf ortaya atan biri kadar hiçbir şey beni çileden çıkartamaz."
- "İnsan insandır ve birinin sahip olduğu o birazcık aklın, tutku fırtınaları estiğinde böylece de insan olmanın sınırlarına varıldığında pek etkisi olmaz. -Hatta- neyse, bu konuyu şimdilik erteleyelim," dedim ve şapkamı aldım. Ah, yüreğim dolup taşmıştı ve birbirimizi anlamadan ayrıldık; zaten bu dünyada kimse kimseyi kolay kolay anlayamıyor ki!"
- "İnsanların birbirine zehir edemeyecekleri hiçbir şey yok; ne sağlık, ne itibar, ne sevinç, ne de tatil! Böyle yapmalarının nedeni daha çok şımarıklık, anlayışsızlık ve darkafalılıktan ileri gelse de insanlar buna iyi niyet adını takmışlar. Neredeyse önlerinde diz çöküp, kendilerini öylesine helâk etmemeleri için yalvartacaklar beni."
- "Aman söz etme bana, renkli kalabalıklardan,
Onları görür görmez, ruhum kararır.
Bizi zorla girdabına çeken,
O gidip gelen insan selini gözümden sakla." - "Bir şeyler bildiğime kandıramıyorum kendimi,
İnanamıyorum, bir şeyler öğretebildiğime,
İnsanların düşüncelerini değiştirip,
Onlara doğru yolu gösterebileceğime." - "Kardeşi, bu samimiyet de ne,
Güven olur mu hiç erkeklere,
Hepsi de yalancıdır."