- - Bugün Afganistan ' ın geleceği açısından büyük bir dram söz konusu ama bunları kimsenin düşündüğü yok . Ancak bizim düşünmemiz lazım . Çünkü Afganistan , tarihteki Türk varlığının , Türk medeniyetinin yeşerdiği bir yerdir .
- - Azerbaycanlıların geldikleri anayurt neresidir ; Türkiye Türkleri ve Azerbaycanlılar aynı kökten mi geliyor ? İki topluluk da Horasan üzerinden , Maveraünnehir ' den gelir.Bunlar Kafkasya ' nın otokton halkları değiller ; iki millet de Oğuz ' dur . Oğuz taifesinin bu topraklarda görülmesi 10. asır civarındadır . Aynı kökten geliyoruz tabii ki , keza aynı dili konuşuyoruz. Azerbaycan dili ne zamandan beri var ? Sizce Azerbaycan Türkçesini neden severiz ? Azerbaycan diline , dil denmesi resmi bir meseledir . Evet , Azerbaycan Türkçesini neden severiz ? Çünkü bizim dilimizin gençliğidir . Herkes gençliğini sever . Azerbaycan Türkçesinde ki Farsça kelime kullanımı bizinkinden çok daha yaygın ve oturaklıdır . Biz dil devrimi yaptık , onlar yapmadılar . Ayrıca hiçbir zaman onlar gibi konuşamazsınız , çünkü lehçenin en büyük özelliği taklit edilememesidir . Kök aynıdır ve '' Azeri '' lafı o yüzden yanlıştır . '' Azerbaycanlı '' demek gerekir . '' Azeri '' ise çok küçük bir etnik grubun adıdır . Başka bir sır daha vereyim ; Azerbaycanlılara Türk demenin Turancılıkla alakası yoktur . Çünkü 1936 Sovyet Anayasası ' nda alınan Stalinist tedbirlere kadar hepsi Türk ' tür . Mesela , 1928 ' de orada basılan lügatın başlığı Rusça - Türkçedir . Mahalli Azerbaycan lehçesindedir . Mesela Samed Vurgun gibi şairler bile şiirlerinde '' Türk kızları '' tabirini kullanır. Prensip ; Azerbaycanlıarın bile kızdığı '' Azeri '' lafının kullanılmamasıdır . Azerbaycan halkının çoğunlukla o küçük etnik grupla alakası yoktur . Konuşulanın ayrı bir dil olduğunu savunanlar bile '' Azerice '' yi değil , '' Azerbaycan dili '' ifadesini kullanıyorlar . Resmi tutum bir yerde kabul edilebilir ama bazı kullanımların yanlış olduğunu da bilmemiz lazım . Selçuklu devrinin Türkçesi muasır İran , Azerbaycan ve Türkiye coğrafyasında aynıdır . Elimizde bulunan makul sayıda ki yazılı abidelerimiz bunu gösteriyor.
- - Süleyman Şah tarihimizde bir yanlışa malzeme olmuştur . Kendisini Osmanlı ' yı kuran Ertuğrul Gazi ' nin babası olarak tanıtıyorlar . Süleyman Şah o kadar büyük bir lider ki halk nezdinde lafla Ertuğrul Gazi ' ye bağlanıyor . Tabii ki doğru değil ... ... ... Bugün bilmemiz gereken konu , Süleyman Şah ' ın Anadolu Selçuklu Devleti ' nin gerçek kurucusu 1. Süleyman Şah olduğu ve 1075 - 1086 arasında hükmettiğidir.
- Pragmatist tipler, uzun vadeli, meyvesini kendisinin toplayamayacağı projelere fazla itibar etmiyor."Reform" dan üç senede meyvesini toplayacağı projeleri anlıyor.Müteahhit veya köylü zihniyetidir bu.Küçümsemek için söylemiyorum.Köylü, haliyle, tabiatla mücadele halindedir ve karnını doyurmak zorundadır.50 sene sonra meyve verecek ağaçla değil, 3 senelikle uğraşır.Bizde de böyle bir hava var.20 senede netice verecek bir okulla uğraşmazlar.Hiç kimse; ne bakan, ne bürokrat.
- Asıl büyük problem, zeki insanı yükseltecek bir eğitim sistemimiz yok, o yıkıldı.Okula giren herkes aynı şekilde mezun olacak.Bizimkiler parası olmayanlarla olanları eşitleyeceğine zekaları eşitlemeye çalışıyor.Zeki olmayan bir çocuğa vereceğin eğitimle zeki olanı nasıl ziyan edersin?
- - Osmanlılık , Katolisizm karşısında gerileyen Ortodoksinin desteklenmesidir . Osmanlılık , Sırplar karşısında eriyerek dağlara çekilen Arnavutlara arka çıkıp , onların tekrar Kosova ' ya iskan edilmesi demektir . Osmanlılık , Balkanlar ' daki büyük feodalleri ortadan kaldırıp küçük feodallere fırsat tanınması ve onların toplumla bütünleşmesine olanak sağlanması demektir . Osmanlılık , İtalyan şehirlerinin Doğu Akdeniz ' deki rekabetinden istifade edip onları birbirine kırdırtmaktır . Nihayet Osmanlılık , devletlerin hayatlarında hiç şahit olmadıkları biçimde farklı dinlere ve dillere saygı gösterip , gerektiğinde bunların birbirine karşı kullanılması demektir.
- - İtalyanlar ise bu bölgeye " Turchia " veya " Turcmenia " derlerdi . Alman seyyahları " Turkei , Tirkenland " , Fransızlar ise " Turquie " şeklinde hitap ederlerdi . 16. asırda bir ingilizce seyahatname kaleme alan Nicola de Nicolay " Turkie " diyor . Bizim bugünkü söyleyişimize çok yakın . Sonradan İngilizce konuşup yazanlar , bu " Turkei " kelimesini nasıl " Turkey " e çevirdiler elan bir muamma . Muhtemelen bu telaffuzda Hint Adaları ' nın ünlü kuşuyla aramızda yanlış bir bağlantı kurdular . Türkiye konusunda asıl tartışılacak ve rahatsız edici nokta bizdeki bazı kimselerin uydurduğu " Türkiyeli " , " Türkiyelilik " gibi tabirlerdir.
- - Timur etkin bir kültür adamı ; şiire , ilme düşkün . Onun hanedanından İslam dünyasının büyük astronomi bilgini Uluğ Bey gibi adamlar çıktı . Timur soyundan olan Hüseyin Baykara zamanında , Maveraünnehir ' de fevkalade önemlidir nakkaş okulları teşekkül etti . Bu , sonra Hind ' e aksetti . Çünkü Babür Şah , Orta Asya ' daki topraklarını muhafaza edemeyip Hind ' e indi . Hind ' de bunlara Moğol denirdi . Bu isimlendirmede bölgedeki ingiliz hakimiyetinin bir etkisi olmadı . Zaten ciddi ingiliz histografisine baktığınız zaman böyle bir yorumlama göremezsiniz . Daha evvel de bahsetmiştik ; isimlendirme konusunda asıl sorun , Timur ' un kendisindedir . Timur ; asalet ve göksel meşruiyet sağlamak için kendisini Cengiz Han ' a bağlamak istiyor . Cengiz Han , Oğuz Han gibi değil . Batı Türklerinin kendilerini bağladığı Oğuz Han kurmaca bir imparator ; dolayısıyla menkıbevi tarihlerle Oğuz Han soyundan geldiğini iddia etmek kolay . Ancak Cengiz Han tarihi bir kişilik , dolayısıyla orada kayıtlı bir akrabalık ilişkisi rol oynuyor . Timur , Cengiz Han soyundan biriyle evlendiği için kendisine " Küregen " diyor . Ta Çin sınırından Memluklara kadar gitmiş koca imparatorun bütün künyesi " Emir Timur Küregen ' dır. " Onun bu iddiasından dolayı Babürler için de Moğol deniyor .
- - " Bizans " ismi uyduruktur . İstanbul ' u fethederek " Kayzer - i Rum " yani " Roma Kayzeri " ünvanını alan II. Mehmet ' i ve onun halefi olduğu eski Hristiyan ve Roma ' yı hafızalardan silmeyi hedefleyen Almanların icadıdır .
- Toplumlar yargı erkini ve görevini bir makama devretmek zorundadırlar ve bu makam devamlılık, ayrıcalık, muafiyet ve otorite ile donatılmalıdır.