- Şifahî kültür derin düşünmeyi, okumayı ve derin temrini etkiliyor.
Bundan dolayı insanlar biraz geç okurlar bizde.
Konuşmak, dinlemek bugün bile yaygın Türkiye'de.
Yazarsın yazarsın okumazlar.
Konuşman lâzımdır. - Mehmet Akif, bir noktadan sonra Cumhuriyet rejimine tepki duydu, gitti bu memleketten.
Ama unutmayın ki, aynı adam Jön Türk hareketinin, II. Abdülhamid'i indiren grubun içinde yer alıyordu. - Dünyada cumhuriyeti ilân edip imparatorluk yıkan, krallığı kaldıran tek devlet, tek toplum biz değiliz. Bu kaçınılmaz bir tarihî gelişimdir.
Bu ülkede cumhuriyetten başka bir şey olması beklenemez.
Zaten kimsenin de beklediği yoktur.
Fransa ihtilâlle cumhuriyete geçmiştir. Rusya'da ihtilâlle Sosyalist bir cumhuriyete geçilmiştir. Ortadoğu devletleri de geçmektedir.
Cumhuriyet monarşiyi, hükümdarlığı reddedecektir ve tenkit edecektir; bu kaçınılmazdır.
Fakat bizde maalesef bir müddet sonra ölçü kaçırılmıştır.
Özellikle de 1940'lı yıllarda artık iş oturuyor dendiği zamanda... - Amerika'da gerçek anlamda bir çok kültürlülük yok. Böyle bir iddia palavradan ibaret.
Orada herkes Amerikalı. Herkes Coca-Cola, blue jean, hamburger, Amerikan tipi
hususî hayat, aile hayatı etrafında şekillenmiş.
Yani bunların hepsi yerli bir tiyatrodur.
Diğer ülke vatandaşları artık Amerikanize olmuş durumda.
Amerika'da Amerikalılık vardır.
Diğerleri onun salçasıdır, garnitürüdür, aslı değildir. - Tarihimiz, okullarda doğru mu öğretiliyor?
Tarih kitapları belirli bir ideolojinin propagandasını yapmak amacıyla, bazı gerçekleri görmezden mi geliyor?
Gerçekten Cumhuriyetle Osmanlı birbirlerine çok uzak devletler midir?
Osmanlı'yı reddedersek ne kazanırız, neleri kaybederiz?
Osmanlı padişahları, yıllarca haremde cariyelerle gönül eğleyerek mi günlerini geçirdiler? Şayet öyleyse, bu devlet 600 yıl nasıl yaşadı?
Öyle değilse bu fikir bizim kafamıza kimler tarafından niçin sokuldu? - Tarih "olsaydı" ile olmuyor.
- Herhangi bir ulusun Mustafa Kemal gibi kaç lideri olabilir? Büyük ulusların büyük liderleri kaç tanedir? Türklerin büyük mareşalleri, büyük adamları her asırda vardır ama Atatürk dünya tarihinin de ender yetiştirdiği bir dehadır ve şartların ürünüdür. Bazen olumsuz durumlar, bu gibi liderleri yetiştirmekte çok etkindir.
- Büyük mareşalin önemli özelliklerinden bir tanesi de kendisinden evvelki sisteme ilaveler yapmasıdır. Türk Ordusu ricat (geri çekilme) bilmezdi. Askerlikte ricat gerekli bir şeydir. Balkan Savaşları'nda ricat edemedik, bozguna uğradık. Anadolu'da ricat savaşı yapıldı, bu önemli bir şeydir. Bunu bir teknik olarak, yeni bir sistem olarak getirdi ve Türk ordusuna empoze etti. Demek ki bin yıllık bir sistemi veyahut zaafı değiştirmeyi biliyor. Büyük lider olması buradan belli.
- Burada bir milliyetçilik yapmak zorundasınız, tarih sizi bu noktaya getirmiş, orada bir seçim hakkı yok; biz Türk milliyetçiliği yapalım mı yapmayalım mı, diyemezsiniz çünkü tarih bu toplumu en azından 1877-78 ve 93 muharebesinden beri buna zorluyor. Yani İmparatorluk yıkılır, o ayrı, fakat anavatan topraklarımızı kaybetmeye başladığımız an milliyetçilik gelir. Orada artık Osmanlılık iflas etmeye başlar. Ondan kaçamazsınız. Onun için bu gibi memleketlerde o anlamda geniş tarihi sentez ve yorum yapılamaz.
- Ben kalkıp, İyonyalıyız demiyorumki. Bizim askeri özelliklerimiz nereden geliyor? Biz Asyalı, Türkçe konuşan bir kavimiz. Kökenimiz bu. Din olarak da Müslümanlığı almışız ama bütün bunlar eski Pagan İmparatorluğu'nun birtakım müesseselerini de benimseyip geliştirmemize
mani değil.