- Yumuşak sertten güçlüdür, su kayadan güçlü, sevgi zorbalıktan güçlüdür.
- Bir kimse arıyorsa, gözü aradığı şeyden başkasını görmez çokluk, bir türlü bulmasını beceremez, dışardan hiç bir şeyi alıp kendi içine aktaramaz, çünkü aklı fikri aradığı şeydedir hep, çünkü bir amacı vardır, çünkü bu amacın büyüsüne kapılmıştır. Aramak bir amacı olmak demektir. Bulmaksa özgür olmak, dışa açık bulunmak, hiçbir amacı olmamak. Sen, ey saygıdeğer kişi, belki gerçekten arayan birisin, çünkü amacının peşinde koştuğundan hemen gözünün önündeki bazı şeyleri pek görmüyorsun.
- Bilgi bir başkasına aktarılabilir, bilgelikse hayır. Bilgelik keşfedilebilir, bilgelik yaşanabilir, bilgelik el üstünde taşıyabilir insanı, bilgelikle mucizeler yaratılabilir; ama bilgelik anlatılamaz ve öğretilemez.
- Bahçenin karanlık sessizliği nasıl da dolu dolu ve zonklayarak yansıyordu içeriye, tıpkı uyuyan bir kadının soluğu gibi!
- ''Sen büyük bir sanatçısın,'' diye fısıldadı müneccim Klingsor'a, bir yandan onun çanağını dolduruyordu. ''Günümüzün en büyük sanatçılarından birisin. Kendine Li Tai Pe deme hakkına sahipsin. Ama sen, Li Tai, sen telaşçı, zavallı, hırpalanmış ve ürkek birisin. Yokoluşun müziğini söyleyerek oturuyorsun, ve kendini iyi hissetmiyorsun, Li Tai Pe, her gün üç yüz kadeh içsen de, ayla kadeh tokuştursan da. Bunu yaparken kendini iyi hissetmiyorsun, canın çok acıyor, yokoluşun şarkıcısı, ara vermek istemez misin? Yaşamak istemez misin? Sürekli olmak istemez misin?''
- Her insanın kendine özgü bir ruhu var. Onu başka bir ruhla karıstıramaz. İki insan birbirine yaklaşabilir, birbiriyle konuşabilir, birbirinin hemen burnunun ucunda olabilir, ama ruhları bulunduğu yere kök salmış çiçeklere benzer, hiçbiri kalkıp ötekisinin yanına gelemez, bunun için kökünü terk etmesi gerekir, böyle bir şeyi de başaramaz. Çiçekler kokularını ve tohumlarını yollar birbirine, çünkü birbiriyle konuşmaya can atar; ama bir tohumun istenilen yere ulaşması konusunda çiçeğin elinden bir şey gelmez, rüzgarın işidir bu, rüzgar da canı istedi mi bu, canı istedi mi öbür yönden eser.
- Senin ruhun bütün dünyadır
- "...şimdiye kadar öğrendiğim tek şey, hiçbir şey öğrenemeyeceğim oldu. İnanıyorum ki, bizim 'öğrenme' dediğimiz şey gerçekte yok. Tek bir bilgi var,dostum, bu da dört bir yandadır, bu da Atman'dır, benim içimde , senin içindedir bu da, her varlığın içindedir. Ve artık şuna inanıyorum ki, bu bilginin bilme isteğinden,öğrenme isteğinden daha azılı bir düşmanı olamaz."
- Bir başkasının yaşamı konusunda yargıda bulunmak bana düşmez.
- Bir insan gördüm, diye geçirdi içinden Siddhartha, bir tek insan gördüm şimdiye kadar önünde gözlerimi yere indirmeden duramadığım. Bundan böyle kimsenin önünde gözlerimi yere indirmeye niyetim yok,kimsenin. Bu insanın öğretisi beni kendine çekemediğine göre, başka hiçbir öğreti bunu yapamayacaktır.