- "Bir yerlerde mutlaka son vardır. Yalnızca, 'Burası son' diye yazılı değildir. Merdivenin üst basamağında, 'Burası son basamak. Ayağınızı daha fazla kaldırmayın' diye yazar mı?" Sayfa 120
- "Belli bir yaşı geçince yaşam dediğin, sahip olduğun şeyleri sürekli olarak kaybettiğin bir süreçten öteye geçmez. Yaşamın için önemli olan şeyler, birer birer tarağın dişlerinin kırılıp gitmesi gibi insanın elinden kayıp düşüverir. Bunların yerine eline geçense, değersiz, tuhaf şeyler olur. Vücudun yetenekleri, arzular, hayaller, idealler, kendine güven, anlam, hatta âşık olduğun insanlar, peş peşe, önce biri sonra diğer şeklinde yok olup gider. Veda ederek ayrılanlar, hatta bir gün hiçbir şey söylemeden ortadan yok olanlar olur ve bir kez yitirince bunları bir daha asla tekrar elde edemezsin. Yerine koyacak bir şeyler de bulamazsın. Bu, çok acı veren bir şeydir. Bazen vücudun lime lime doğranıyormuş gibi hissedersin. Kavana Bey, otuz yaşına girmek üzeresiniz. Bundan sonra yaşamınızın alacakaranlık bir çağına adım atmak üzeresiniz. Bu, evet yaşlandığınız anlamına geliyor. Bir şeyleri yitirmeye dair o duyguyu siz de yavaş yavaş kavramaya başlamışsınızdır. Öyle değil mi?" Sayfa 517
- "Açıklanmadığı zaman anlamıyor olman, ne kadar açıklanırsa açıklansın anlayamayacağın anlamına gelir." Sayfa 553
- "Acı, çoğu durumda başka bir acıyla dindirilir, yok olur. Acı algısı her zaman görelidir." Sayfa 586
- "Dünyadaki çoğu insan kanıtlanabilir gerçeğin peşine falan düşmez. Gerçek denilen, çoğu durumda senin söylediğin gibi güçlü bir acıyı da beraberinde getirir. Dahası çoğu insan acıyı beraberinde getiren gerçeği falan aramaz. İnsanların gereksinim duyduğu, kendi varlıklarının biraz daha derin bir anlamı olduğunu hissettirebilecek hoş, rahatlatıcı öykülerdir. İşte o yüzden din dediğin şey var olabiliyor." Sayfa 590
- "Işığın olduğu yerde gölgenin de olması gerekir. Gölgenin olduğu yerde ise ışık mutlaka olur. Işık olmadan gölge olmaz, gölgesi olmayan ışık da olmaz. Carl Jung, bir kitapta böyle bir şeyi anlatıyordu." Sayfa 620
- "İnsan çabuk yaşlanıyor. Yaşlanınca da belleğinin çekmeceleri eskisi kadar kolay açılmıyor. Eskiden her şeyi hemen çıkartabilirdim." Sayfa 804
- "İğne batırıldığında kırmızı kanın aktığı yer, gerçeklik dünyasıdır." Sayfa 1073
- Fakat bir şeyler fazlasıyla mükemmel olunca sonrasında mutlaka bir tepkime doğar. Dünyanın kuralı böyledir. Sayfa 977
- "Yalnız olduğumu düşünmüyorum" diye açıkladı Aomame, kısmen Tamaru'ya, kısmen de kendisine. "Tek başımayım, ama yalnız değilim." Sayfa 822