- Çoğu insan, kendisine yeni bir şey anlatılınca sinirlenir, onlar yeniyi önce bilenin bir üstünlük kazandığını düşünür.
- En yanlış yargılar bizim için en vazgeçilmez olanlardır.
- "Hepsi bir. Hiçbir şeyin değeri yok. Dünya anlamsız! Bilmek, adamı boğar."
- Her seçkin insan, güdüsel olarak, kalabalıktan, çokluktan, çoğunluktan kurtulduğu, onlardan ayrı biri olarak, kural "adamları"nı unutabildiği, sığınacağı kalesinin ve gizliliğin peşinde koşar.
- Herkes için olan kitaplar her zaman pis kokan kitaplardır: Küçük insanların kokusu sinmiştir onlara. Halkın yediği içtiği, hatta tapındığı yerlerin kokması alışılmış bir şeydir. Eğer insan temiz hava almak istiyorsa, kiliseye gitmemelidir.
- Büyük şeyler, büyük için kalacak; uçurumlar, derin olanlar için; incelikler ve ürpermeler incelmişler için; toplarsak kısaca, tüm pek az bulunanlar, pek az bulunanlar için.
- Dünyayı derinlemesine görmüş biri, insanların yüzeyselliğinde ne gibi bir bilgeliğin bulunduğunu bilir.
- *Aforizmalar* Kim temelden öğretmense, öğrencileriyle ilgili her şeyi ciddiye alır - kendini bile. Birini sevmek barbarlıktır. Çünkü bunu diğerini harcayarak yapıyor. Tanrı sevgisi de öyle. İdealine erişen, idealinin ötesine de geçmiştir. Barış zamanında savaşçı insan kendisine saldırır. Okyanusta susuzluktan ölmek korkunçtur, kendi hakikatinizi tuzlamak zorunda mısınız, böylece, artık bir daha - susuzluğunuzu gideremeyesiniz diye? Kendimizin önünde, olduğumuzdan daha basit oluruz: Birlikte olduğumuz insanlardan sıyrılır, huzur buluruz. Ahlaksal olay yoktur, yalnızca olayların ahlaksal yorumu vardır. Onu kendi yanına çekmek mi istiyorsun? Onun önünde şaşır. Duygusallık sık sık aşkın büyümesini çabuklaştırır, böylece kök zayıf kalır ve kolayca sökülüp çıkarılır. Kim idealine ulaşmayı bilmiyorsa, ideali olmayan insandan daha kayıtsız, daha pervasız yaşar. Aşktan yapılan her şey iyi ve kötünün ötesinde olup biter. Delilik, tek tek insanlarda pek seyrektir - ama gruplarda , partilerde, halk arasında, çağlarda, kural olarak bulunur. İyiye ve kötüye karşılık vermeli insan, peki ama neden özellikle bize iyilik ya da kötülük yapan kişiye? Kendimiz hakkında çok konuşma, kendini gizlemenin bir yolu da olabilir. Sonunda insan arzularını sever arzuladıklarını değil. Bana yalan söylemiş olman değil, artık sana inanmamam sarsıyor beni.
- İstemeye istemeye, ana ve babalar çocuklarını kendilerine benzer hale getirirler. -buna "eğitim" deniyor- Hiçbir ana, yüreğinin derinliklerinde, doğurduğu çocuğun; kendi malı olduğundan kuşku duymaz; hiçbir baba çocuğun kavramlarına, değerlendirmelerine egemen olma hakkını tartışmaz. Evet, eskiden babaların yeni doğmuş çocuklarının yaşamasını ve ölümünü kararlaştırma gücü olağan bulunurdu. Ve babalar gibi, öğretmenler, sınıflar, rahipler, prensler gözlerini kırpmadan her yeni insanı, hâlâ, yeni bir mal için fırsat olarak görüyorlar. Ve hep böyle sürüp gidiyor.
- Biz, farklı inançlar - biz, demokratik hareketi yalnızca siyasal kurumların bir çöküş biçimi değil ayrıca insanın küçülme biçimi, onun ortalama bir duruma getirilerek değerinin düşürülmesi olduğunu düşünenler: Umutlarımızla nereye varacağız peki?