- Kitap bir bahçedir, meyve bahçesi, bir hazine, bir davet, bu arada da bir şirkettir, bir danışman, danışmaların kalabalığıdır...
- ''Hele şükür, yalnızım.. Gecikmiş, yorgunluktan bitmiş birkaç arabanın uğultusundan başka bir şey duyulmuyor artık. Dinlenişe ermesek de sessizliğe ereceğiz, birkaç saat boyunca. Hele şükür...İnsan yüzünün zulmünden kurtuldum, yalnız kendi kendimden çekeceğim artık...''
- Her zaman bir şair ol... Düzyazıda bile...
- "Zamanın inim inim inletilen köleleri olmamak için sarhoş olun durmamacasına!...Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz..."
- Her zaman sarhoş olmalı. Her şey bunda: tek sorun bu. Omuzlarınızı ezen, sizi toprağa doğru çeken zamanın korkunç ağırlığını duymamak için durmamacasına sarhoş olmalısınız. Ama neyle..? Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz. Ama sarhoş olun...
- Bu yaşam her hastası yatak değiştirme saplantısına kapılmış bir hastanedir. Kimi soba karşısında çekmek ister acısını, kimi pencere yanında iyileşecegine inanır. Bana da hep bulunmadığım yerde rahat ederim gibi gelir, ruhumla durmadan tartıştığım bir sorundur bu göç sorunu...
- Evet..! Zaman hüküm sürüyor; gene başladı zorba yönetimine. Sanki bir öküzmüşüm gibi sopasının iğnesiyle itiyor beni: "Deh, deh be eşşek..! Terle bakalım, tutsak..! Yaşa bakalım, cehennemlik..!"
- ?İçten gelen her şiirin her sözün kaynağı melankolidir...?
- ''Al beni ey tren, götür beni ey gemi.. Uzaklara, gözyaşlarımızdan oldu buradaki çamur...''
- "Kendi kendimden de, başka hiç kimseden de memnun değilken, gecenin sessizliğinde, yalnızlığında, kendimi bağışlamak, biraz da gururlanmak isterdim. Sevdiklerimin ruhları, bana güç verin, tutun beni, beni yalandan da, dünyanın o baştan çıkarıcı pisliklerinden de kurtarın; siz de, Ulu Tanrım, izin verin, birkaç güzel dize yaratayım da insanların en aşağılığı olmadığımı, hoşgördüklerimden aşağı olmadığımı kanıtlayayım kendime."