- Tatlı kadın, koluma yasladınız tek bir kez O nazik kolunuzu, (Karanlık yüzeyinde ruhumun hiç silinmez bir anı bıraktı bu) (s.41)
- Sana doğru süzülür büyülenmiş pervane, Mum çıtırdar,yanar, der: Kutlu olsun bu şamdan! Eğilmiş bitkin aşık sevdiğinin yüzüne Mezarını okşarsa nasıl ölecek insan. Gök, cehennem, nereden gelirsen gel, ne çıkar Ey Güzellik! Ürküten koca dev, saf, çocuksu! Yeter ki, gözün, gülüşün, ayağın açsınlar Bana, tanımadığım, sevdiğim bir sonsuzu. (s.21)
- Gece göklerince bu gönül sana tutkun, Sen ey hüzün kasesi, sen ey büyük suskun, Daha çok severim seni benden kaçtıkça, Ve, gecemin süsü, göründün mü açıkça Alayla, kollarımı sonsuz mavilikten ayıran uzaklığı çoğaltır gibi sen. (s.25)
- Onun güzel bedeni bir Eşsiz uyumun eseri, Hangi çözüm bilebilir O değişik ezgileri (s.38)
- İster geceleyin olsun ister yalnızlıkta, İster sokakta olsun ister kalabalıkta, Hayali, hep havada dans eden bir meşale. (s.39)
- Gözlerinden boşanan zehir gibi ne var ki, Şu yeşil gözlerinden, Ruh titrer, ters görünür o göllerde, derinden.. O sarp uçurumlar ki Hayallerimin hıncahınç su içer içlerinden. (s.44)
- Katlan,yürek; ağır uykuna dal şimdiden. (s.67)
- Zamandır her dakika beni yutup yiyen Sonsuz kar donmuş bir gövdeyi sararcana; Yukardan baktığım yeryuvarlağı bana Bir sığınak göstersin istemem yeniden. Çığ götürür müsün düştüğünde beni sen? (s.67)
- Tokat bende, yanak bendedir! Ölü de ben, öldüren de ben! Çark ve çarka gerilmiş beden, Yara bende,bıçak bendedir! Kendi yüreğimin vampiri, -O büyük sürgünlerdenim ben Artık bir daha gülemeyen, Hep gülmeye yargılı biri! (s.69-70)
- 1 / Yabancı Söyle, anlaşılmaz adam, kimi seversin en çok, ananı mı, babanı mı, bacını mı, kardeşini mi? "Ne anam var, ne babam, ne bacım, ne de kardeşim." "Dostlarını mı?" "Anlamına bugüne dek yabancı kaldığım bir sözcük kullandınız." "Yurdunu mu?" "Hangi enlemdedir, bilmem." "Güzelliği mi?" "Tanrıça ve ölümsüz olsaydı, severdim kuşkusuz." "Altını mı?" "Siz Tanrı'ya nasıl kin beslerseniz, ben de ona öylesine kin beslerim." "Peki, neyi seversin öyleyse, olağanüstü yabancı?" "Bulutları severim... işte şu... şu geçip giden bulutları... eşsiz bulutları!" Charles Baudelaire Paris Sıkıntısı Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi Fransızca aslından çeviren: Tahsin Yücel Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 1. Baskı Temmuz 2006 Shf. 1