- Hayat kitaplarda yazılanlar gibi değilmiş. Kitaplarda her kelimenin altında başka bir kelime gizliymiş. Her yüzün altına başka bir yüz? Böyle gidiyormuş; bunun sonu yokmuş. Geç de olsa şimdi anlıyorum. Beni aşar bu kelimelerin altındaki kelimeler, bu yüzlerin altındaki yüzler? Ben içimdeki acıya bakarım. İçimdeki enayiliğe bakarım. Evet, kelimelerin altındaki kelimeyi, yüzlerin altındaki yüzü biliyorum ama ben seni içimde hissederken, sana inanmışken, şehrin her tarafında yanan bir ışık vardı. Yollarda, bahçelerde, hiç durmadan yanan bir ışık?
- Aşk kaçmış gözlerine, yaşanmamış yılların sana ağlıyor.
- Biz kiminle birlikteysek, bir diğerini; ama hep uzakta olanı özledik, hiç dinmedi doyumsuzluğumuz.
- Sonra bir otobüse binersin. Otobüs seni kaçtığın şehre geri götürsün diye... Kuzu kuzu binersin o otobüse ... Ayakların geri çeker sanki seni... Beynin ise başka yere ...
- "Kara basma iz olur..." Ve der demez pat bir çukura düşüyor, arkadan bıçkın bir herif cümleyi tamamlıyor. "İz olmazsa belediye çukuru olur..." İstanbul'da herkes birer şairdir diye boşuna dememiş Tanpınar. Kar izi dedim de acaba şimdi bu İslamcılar "Bir kadının ayak izine basmak zinadır" diye bir fetva çıkarmasınlar. Olur, olur... ? Aykırı Yazılar, Cezmi Ersöz (Sayfa 47)
- Söylemiştim sana, aşk benim kurtuluşum, soluğum, özgürlüğümdür, diye. Bu sıradan, bu bayağı hayattan, bu günlük, bu insanı haysiyetsiz bırakan korku ve kaygılardan, hesaplardan, kendimi korumak için girdiğim rollerden, baskılardan, aşkımla çıkabilirim ancak; aşk benim için ya hep ya hiçtir, diye. Çünkü ben sizler gibi olamadım bir türlü.
- Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
- Ah! Bir bilsen , sadece güzelliğin tutuyor acımasızlığın kapılarını ...
- "Yalnızım... bunca acı tek bir söze nasıl sığabiliyordu?"
- " Nerdeziniz? Hepinizde bir parçam kaldı...Boyle birden çekip gidemezsiniz...Boyle susup gizlenemezsiniz...Kimdiniz siz? Ben sizdeki kendimi çok özledim; inceliktir, bir gün arayıp onu bana verin...Ben kendimdeki sizi ozledim...Ne olur, hiç olmazsa onu arayıp sorun...Kimsesizliginiz bende kaldı...Bir yer söyleyin getirip birakayim..."