- Sevgili Dost, Kimi balık tutmak, kimi okumak için, kimi televizyon seyretmek, kimi maça gitmek için, kimi randevusuna yetişmek, kimi namazı kaçırmamak için uykularını ellerinin tersiyle ittiler. Sevgili Dost, Sevgi nedir? Nedir seni uykularından vazgeçirecek şeyler?
- Aklımızın ardından gidelim. İnsanların takdiri de canı isterse arkamızdan gelsin.
- Bildiği şehirlerden bilmediği şehirlere, bildiği yüzlerden bilmediği yüzlere sığınmayı aklından geçirmemiş kaç insan vardır? ... "Başımı alıp gitmek istiyorum" cümlesi kimbilir hayatımızın kaç kilidini kurcalamış, açayım derken kaç yeni kapı örtmüştür üstümüze.
- ?Ah! Bakılması gereken yere bakmıyor insan. Bir Zen şairinin kelimeleriyle, ?Kendisini değil, başkalarını kesebilen bir kılıç gibi, ya da bir göz gibi, kendisini değil başkalarını görüyor.? Bu yüzden duvarlarınıza astığım tablolar, Konfüçyüs?ün, Şems?in, Dante?nin, Fuzuli?nin, Descartes?in, Nasreddin Hoca?nın, Nietzsche?nin, Bişr el-Hafi?nin, Leonardo da Vinci?nin, Hallac-ı Mansur?un, Kafka?nın, Süfyan es- Sevri?nin, Pablo Neruda?nın değil sizin portrelerinizdir.?
- Bildiğin zaman bildiğini, bilmediğinde de bilmediğini söylemek, işte bilgi budur. (9)
- Değil mi ki, "Gerçeği bilenler, onu sevenlerle mukayese edilemezler. Onu sevenlerse ondan haz duyanlarla bir değildi." (10)
- Soyluluğun şecere olduğunu kim söylemiş; soylu bir biçimde davranan herkes soyluydu. (11)
- "Göğün buyruklarını bilmeden büyük ve üstün insan olmak ne mümkün!" (11)
- Dört zamanda dört şeyi korumak gerekir; namazda gönlü, halk arasında dili, yiyip içmede boğazı, bir kimsenin evine girince de gözü. (14)
- ?Lokman çare bilmez dil yâresine? (14)