-Nereye yolculuk Bay Nikolayev ? -Uzak diye bir istasyon olmalı !

Halbuki çiğ damlası bakın ne fısıldıyor göle: ''Sen nilüfer yaprağının altındaki büyük çiğ damlasısın,ben de üstündeki küçük çiğ damlası!

Hem hepimiz bir yıldızız, ne çıkar ateş böceği sansanız bizi !

Kendi diliyle, aşka perdeleri yakan bir dert lazımdı.Dert dermanın ta kendisiydi.Meleklerde aşk varsa da dert yoktu.Dert adamdan başka bir mahlukta bulunmazdı.Bu yüzden sordu kendine Attar: ''Deryaya yol bulmaya kudretin varken,neden bir çiğ tanesine koşmaktasın !

Bir de hic bedel ödemeden elde ettiğimizi düşündüğümüz şeyler vardır. Hâlbuki zaman bu düşüncemizi doğrulamaz. Zira bedelsiz alındığı düşünülen şeylerin bedeli daha ağırdır.

Sevgili Dost, Ben bir şehrin en güvenilir yerinin neresi olduğunu biliyorum. Sen de biliyorsun.

-Kim o? -Senim! Düşünsene böyle bir diyalogda kapının varlığından kim söz edebilir?

Denemediği şey kalmayan insan, acaba bir gün insan olmayı deneyecek mi?

? fotoğraf şahsıma aittir.

"Başkalarından üstün neyiniz varsa; sağlık, üstün yetenek, başarı, mutlu çocukluk çağı, düzenli aile hayatı... Hiçbirinden doğal malınızmış gibi yararlanmamanız gerekir. Tümünün karşılığını vermelisiniz. Hayatınızı eşsiz yüzelikte bir sunuyla öbür hayatlara adamalısınız.. ..Demek ki hayat buluyordu, başka hayatlarla bölüşülen hayatlar."