- "Sevgili Dost, Bildiği şehirlerden, bilmediği şehirlere, bildiği yüzlerden bilmediği yüzlere sığınmayı aklından geçirmemiş kaç insan vardır? Garların, terminallerin ve limanların dev mıknatıslara dönüştüğü saatlerde bedenlerini kaptırmayanlar, ruhlarının bir otobüs koltuğuna,bir gemi çapasına, bir lokomotif tekerleğine yapışmasını önleyebilmiş midir? "Başımı alıp gitmek istiyorum." cümlesi kimbilir hayatımızın kaç kilidini kurcalamış, açayım derken kaç yeni kapı örtmüştür üstümüze. Arkaya bakmamayı başarabilenler, acaba gittikleri yere başkalarını götürmeyi başarabilmşler midir? "Tebdil-i mekanda ferahlık vardır." diyenler, aslında "Tebdil-i kan"ı mı kastetmişlerdir?"
- "Sevgili Dost, "Kalpler ancak Allah'ı anarak huzur bulur." Ra'd Suresi 28. ayetini biraz daha dikkatli okuıyacak olsak, basınç odasının yerini göreceğiz. Evet bu ayet, adına "stres" denen çağdaş basıncı düşürecek ilahi odaya, Kur'an'a çağırıyor bizi. Frankeştayn'ın yaratığı değil, Allah'ın kulu olmak ne güzel! Ne güzel " Allah en büyüktür" sözü.
- "Sevgili Dost, Sevgi nedir? Nedir seni uykularından vazgeçirecek şeyler?
- "Sevgili dost, bulunduğu durumun farkında olmamak, her durumdan daha kötüdür."
- "Sevgili Dost, "Tabi olan her şey etkili ve kalıcıdır. Suni heyecanlar pastanın üzerine dökülen krema, makarnanın üzerine dökülen sos gibi geçici lezzetler tattırır bize. Aslolan bu sosun altında neyi gizlediğimizdir."
- "Sevgili Dost, Yöntem tasarlanan amaca vardıracağını sandığımız yoldur. Tatlı dilin yılanı deliğinden çıkarması yetmez. Bizi ısırmasını engelleyecek mi? Aslanı daha çok kudurtacak bir kurşun; bizi parçalamasını engelleyecek mi? Nedir kötülüğü kurutacak merhem? Kasabın keseceği hayvanı göz ucuyla aralarından seçtiği sırada, çayırda zıplayıp duran koyunların neşesi, bıçağı engelleyecek mi?
- "Yalnız kalınca çocuklar ne yaparlar? Eğlenirler, çakıl taşı ve kum toplayarak küçük kubbeler yaparlar ve biraz sonra da onları yıkarlar. Böylece eğlenceleri hiç eksik olmaz. Onların çcoukluk ya da akıl eksikliği yüzünden yaptıklarını kültür ve akıl ile yapamaz mısın? Her taraf çakıl ve kum dolu. Aslında içimizde inşa edecek ve yıkacak o kadar çok şey var ki! Yalnızlıktan hiç şikayet etmeyelim."
- Mektup biçiminde roman nefis bir buluştur Goethe
- İnsanlar birbirine mektup yazmalı. Çünkü mektupta ses tonu belli olmaz. Çünkü mektup düşünülerek yazılır.
- Kelimeler, karınca yuvası gibi kaynıyor zihnimde. İçlerinden biri kağıda düşüyor, yedi harfli: Dostluk