- Sevgili Dost,
Eğer yeryüzündeki bütün elleri bir masanın üzerine koysalar, elini bulabilirdim onların içinden. - Sevgili Dost,
Postanedeki memur, kağıt parayı ışığa tutarak "sahte" olduğunu anladı. Sen nasıl ayıracaksın sahteyle gerçeği.
Sevgili Dost,
"Kalpler ancak Allah'ı anarak huzur bulur" ayeti adına "stres" denen çağdaş basıncı düşürecek ilâhî bir odaya, Kurân'a çağırıyr bizi.
Sevgili Dost,
Korkmak çaresizlikten mi? Çaresizlik yalnızlıktan mi? Başlangıç mı güzel, son mu?
Sevgili Dost,
Birbirlerine hoş ve faydalı görünmedikleri gün birbirini artık sevmeyen dostlarla ne işimiz var. - Postanedeki memur, kağıt parayı ışığa tutarak "sahte" olduğunu anladı. Sen nasıl anlayacaksın sahte dostluğu?
- Düğün davetini kabul edip düğün elbisesi giymeyen kimse düğüne iştirak edemeyeceği gibi, iman eden fakat imanını iyi davranışlarla süslemeyen kimse de ölümsüzlüğü kazanmayacaktı.
Her şeyi akılla kavramak isteyenler okyanusu avuçlarına sığdırmaya çalışıyorlardı. - Ah tutkuarımız! Onlar değil miydi hakikatten soğutan bizi! Onlar değil miydi Tanrı'yla, kendimizle ve başkalarıyla aramıza engeller koyan! Ne diyor aydınlanma çağının düşünürü: Tanrı'nın varlığı, aklın bize bildirdiği en açık bir gerçektir ve aklın bildirdiği bu gerçek matematik kesinliğe sahiptir. Fakat tutkuları insana öylesine hakim olur ki, insanın Tanrı'nın var olduğu bilgisine ulaşamaz ve vahyin yardımına ihtiyaç duyar...
- Nasıl açıklardım hüznün delirişini?
- Sevgili dost, dostluk gündüz görünmez; o, ateşböceği gibi yalnız geceleri parlar.
- Yalnızlığın bana yakıştığını söylüyorlar. İyi duruyormuş üzerimde; renkleri sade ve uyumluymuş. Dikimi kusursuzmuş. Bu mahir terzinin adını öğrenmek istiyorlar. Söyler miyim hiç! Konfeksiyon yalnızlıklar ne güne duruyor. Söyler miyim hiç!
- sevgili dost,
Aristo'nun tabiriyle,"birbirlerine hoş ve faydalı görünmedikleri gün birbirlerini artık sevmeyen," dostlarla ne işimiz var. Bizim, Peygamberi ısırmasın diye ayağını yılan deliğinin üstüne kapatan Ebu Bekir'imiz, suikastı haber alınca peygamberin yatağına yatan Ali'miz var. Son yudum suyu birbirlerine gönderip sususz şehit olan sahabelerimiz var. Bizim, "iman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız", "sizden biriniz kendisi için sevdiğini müslüman kardeşi için de sevmedikçe (istemedikçe) gerçek mümin olamaz", "size aranızdaki sevgiyi artıracak bir şey söyleyeyim mi, selamlaşınız", "hediyeleşin ki aranızdaki sevgi artsın," diyen bir Peygambberimiz var! " sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz," diyen Yunus'umuz, düşmanın attığı taştan değil, dostun attığı gülden incinen Hallac-ı Mansur'umuz var.
Sevgili dost,
Dostluk gündüz görünmez; o, ateş böceği gibi yalnız geceleyin parlar. - Sevgili dost,
Ne güzel "Allah en büyüktür," sözü.