- "Sevgili Dost, Bildiği şehirlerden, bilmediği şehirlere, bildiği yüzlerden bilmediği yüzlere sığınmayı aklından geçirmemiş kaç insan vardır? Garların, terminallerin ve limanların dev mıknatıslara dönüştüğü saatlerde bedenlerini kaptırmayanlar, ruhlarının bir otobüs koltuğuna,bir gemi çapasına, bir lokomotif tekerleğine yapışmasını önleyebilmiş midir? "Başımı alıp gitmek istiyorum." cümlesi kimbilir hayatımızın kaç kilidini kurcalamış, açayım derken kaç yeni kapı örtmüştür üstümüze. Arkaya bakmamayı başarabilenler, acaba gittikleri yere başkalarını götürmeyi başarabilmşler midir? "Tebdil-i mekanda ferahlık vardır." diyenler, aslında "Tebdil-i kan"ı mı kastetmişlerdir?"
- Son yıllarda gördüklerimiz bizde bir şeyi kırdı. Bu şey, insanın güvenidir; o güven ki insanlığın dilini konuştuk mu, bir başkasından insanca karşılık göreceğimize inandırdı bizi. Gözlerimizin önünde yalan söylediler, insanı küçülttüler, öldürdüler, sürdüler, işkencelere soktular. Ve hiçbir sefer bunu yapanları yaptıklarının kötü olduğuna inandırmak mümkün olmadı. Çünkü kendilerinden emindiler. İnsanlar arasında sürüp giden uzun diyalog bitti."
- "Sevgili Dost, Yöntem tasarlanan amaca vardıracağını sandığımız yoldur. Tatlı dilin yılanı deliğinden çıkarması yetmez. Bizi ısırmasını engelleyecek mi? Aslanı daha çok kudurtacak bir kurşun; bizi parçalamasını engelleyecek mi? Nedir kötülüğü kurutacak merhem? Kasabın keseceği hayvanı göz ucuyla aralarından seçtiği sırada, çayırda zıplayıp duran koyunların neşesi, bıçağı engelleyecek mi?
- "Yalnız kalınca çocuklar ne yaparlar? Eğlenirler, çakıl taşı ve kum toplayarak küçük kubbeler yaparlar ve biraz sonra da onları yıkarlar. Böylece eğlenceleri hiç eksik olmaz. Onların çcoukluk ya da akıl eksikliği yüzünden yaptıklarını kültür ve akıl ile yapamaz mısın? Her taraf çakıl ve kum dolu. Aslında içimizde inşa edecek ve yıkacak o kadar çok şey var ki! Yalnızlıktan hiç şikayet etmeyelim."
- Sevgili Dost, Tahterevalliye tek başına binen aşağıda durmayı hak eder.
- Sevgili Dost, Çinliler ?Balık tutulunca ağ unutulur,? diyorlar. Beni unutma!
- Sevgili Dost, Sen lazımsın bana ve önemlisin hadiselerden. Çünkü büyük bir olaydır dostluk. Çok büyük.
- Sevgili Dost, Bugün yazmak değil, konuşmak istiyordum seninle. Ama yine yazdım. Sevgili Dost, O halde sen konuş!
- Sevgili Dost, Seni seçtiğime pişman değilim. Sen de pişman olmayacağın seçimler yap.
- ?Rüzgar uyandı? Artık yaşama zamanıdır. Kitabımı bir geniş meltem açıp kapatır.? Sevgili Dost, Kitabımı okudun mu?