- Üzüntülerimiz ,günlük hayatımızdaki ödevleri bile normal şekilde yapmamızı engelliyor.Kederin ağına takılan balıklar çırpına çırpına ölüyorlar.
- Kağıdın mektuba dönüşmesi ,kurşunun altına dönüşmesinden daha az hayret verici değil.
- Mektubumu yazdığım kağıttan bir kayık yapıyorum ve bırakıyorum nehre.Bebek Musa?nın sepeti kadar güvenli.Nuh?un gemisi kadar yalnız ,köpüklerin içinde.
- "Sevgili Dost; yorgun, bitkin, çaresizim... uzat o pamuktan da yumuşak, gülden de narin ellerini..... dokun sıkıntılarıma, tuz buz olsunlar.....!..."
- Sevgi, Ayrık otları gibi rastgele büyümemeli kalbimizde. İtinayla seçilmeli toprak; ağacı görmek istediğimiz yere ekilmeli tohum. Çünkü toprak tohumun kıymetini bilirse izin verir dışarıya çıkmasına.
- Fotoğrafçılar deklanşöre basmadan önce, ''Gülümseyin!'' diyorlar. Gülümseyin ve örtün yaşadıklarınızı.
- Hayat, bilgi istediği gibi bedel de istiyor.Ekmeği tanıman yetmiyor,onu sofrana götürebilmek için bedel de ödüyorsun.Postanedeki memurun ?pul? diye feryat etmesi boşuna değil.Hayat bedel istiyor.
- Hangi burguyu çevirse can yakıyor,hangi burguyu çevirsecanı yanıyordu.
- Her sabah yeni bir manzara görecekmiş gibi camlara koşup ,değişen hiçbir şey olmadığını görmek ne soğuk!
- Dizlerine kadar gömüldüğün karda yürümekte ne var?Boğazına kadar battığın kelimelerin içinde yüzmek ne soğuk!