- "Kadınsız hikâye tuzsuz aşa benzer."
- Atölyemin yerini cep defterine yazdı. Bir gün geleceğini, resimlerimi merak ettiğini, yalnız belki kötü bir huyu olduğunu, ikinci görüşünde konuştuğu kimselere 'siz' diyemediğini söyledi.
- İnsan hasta oldu mu kendi etinin bilincine çok daha varıyordu.
- ...insanoğlunun bir yığın süflî işi vardı. Oysa bir an önce sokağa çıkmak istiyordu.
- "Bugünkü benim son aldanışım olmayacak. İnsanlara güveniyorum."
- Rahatsınız. Hem ne kolay rahatlıyorsunuz. İçinizde boşluklar yok. Neden ben de sizin gibi olamıyorum? Bir ben miyim düşünen? Bir ben miyim yalnız?
- Güçlüğü umutsuzca zorlamak bile güzeldi.
- Kim bilir, iç sıkıntısı olmasa, belki insanlar işe gitmeyi unuturlardı. 'İş avutur' derdi babası.
- Neden insanlar durup gülmüyorlardı?
- İşte ak akça en gerektiği anda olmuyordu.