?Eve gelirken on paket sigarayla bir deste kibrit aldı. Odasının ışığını yaktı. Elindekileri karyolanın altına, boş bavula koydu. Çevresine bakındı. Yoktu. Oturma odasını da aradı. Orada da yoktu. Bunca lüzumsuz eşya vardı da, neden en gereken, bir sigara küllüğü yoktu. Kadınlar da böyleydi. Dünyada gereğinden çok kadın vardı ama, yalnız bir teki yoktu.?
?Yoksa her şey ben olmadığım zaman, benim olmadığım yerlerde mi oluyordu ? ?
?Yoksa kişi,
dışardakilerden hiç mi kurtulamayacaktı??
?Kapkaraydı içi. Onu dinleyen, şehri üst üste dolduran yapılardaki insanların içinde bir tek mutlu kişi bile yok sanırdı. ?Neden bu kadar kötümsersin?? dedim. ?Sen neden değilsin?? dedi. ?Çevreni görmüyor musun??
?-En gücünü atlattık, dedi.
-Anlamadım.
-En gücünü, ilk konuşmayı..?
?İnsanları yalan söyledikleri zaman dinlemeyi severim.
Olmak istedikleri, olamadıkları kişiyi anlatırlar.?
?-Hep arayacaksın sen, ya resim ya kitap...
-Tutamak sorunu. İnsanın bir tutamağı olmalı.
-Anlamadım.
-Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunut; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez. Kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. Öküzleri besiliydi, pırıl pırıldı. Herkesin "-Veli ağanın öküzleri gibi öküz yoktur, " demesini isterdi. Daha gülünçleri de vardır. Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!?
?Bütün çağların trajedisi bu, Ku-ya-ra; 'Kumda yatma rahatlığı.' A-da-ko:'Ağaç dalı kompleksi.' Şimdi kumda yattığım için kuyara diyorum. Dahada genişletilebilir. Kuyara alışılmış tatların sürüp gitmesindeki rahatlıktır. Düşünmeden uyuyuvermektir. Biteviye gecen günlerin kolaylığı. Ya adako? Ağaç dalındaki, gövdeden ayrılma eğilimini fark ettin mi bilmem? Hep öteye öteye uzanır. Gövdenin toprağa kök salmış rahatlığından bir kaçıştır bu. Özgürlüğe susamışlıktır. Buna ben 'ağaç dalı kompleksi' diyorum. Genç hastalığıdır. Çoğunlukla kuyara dişidir. Adako erkek. Pek seyrek cins değiştirdikleride olur. Ağaç dalı kompleksine tutulmuş kişi tedirgindir. İnsanların ağaç dalını budayıp gövdeye yaklaştırdıkları gibi, yakınları onun içindeki bu Adako yu da budarlar. Onu gövdeden ayırmamak için ellerinden geleni yaparlar. Kimi insana ne yapılsa yararı olmaz. Asi daldır o. Ayrılır. Balta işlemez ona.?
?İnsanlar haksızken daha çok bağırırlar.?
?- Görürsünüz adam olmayacak bu çocuk, derdi. Konuşmazdım. Sevinirdim. Babam adamsa ben olmayacaktım.?
?Hep böyleydi. Bir şey en gerektiği anda olmazdı.?
"Kadınsız hikaye tuzsuz aşa benzer."
?Böyle giderse bu masa sevgilerinin kutsal yeri olacaktı. Bir yerleri olması kötüydü. Sonra insan kendinin değil, o yerin isteğine uygun yaşamaya başlardı.?
?Herkes onun gibi değil miydi? En az umutlanmaları gerektiği zamanlar en çok umarlardı.?
?Her şeyi birden görmeye kalkarsak hiç bir şey göremeyiz.?
?...-Ahbap, bir sigara versene bana, dedi.
Adamın ona kaldırdığı yüzündeki şaşırmışlığı görünce sevindi. "Onu içerken gördüğümü biliyor. Sövüyordur şimdi." Dilencinin yüzü acındırmak isteyen bir gülüşle kırıştı.
-Sigara içmem ben beyim, dedi.
-Ya! Vah vah. Birden öyle sigara istedi ki canım, sorma. Bir tek sigaraya iki buçuk lira verirdim.
Sol elini cebinden çıkarıp iki buçukluğu salladı. Hep adamın kucağındaki morumsu ellerine bakıyordu. Ellerin dilini anlardı. Sağ el geriye doğru kasıldı. "Paket sağ cebinde." El durdu. Gevşedi.
-Neyse, eyvallah!
Parayı cebine sokup yürüdü. Kendininkine değil, başka bir apartmanın kapı sokuntusuna çıkıp eğildi. Adam bakmıyordu. "Ne öğrettim ona? Dünyada tanımadığı bir deli daha olduğunu." Oysa adama, sigara içmenin dilencilere yasak olduğunu bilmeyen insanların da varlığını öğretmek istemişti. Bu gece dilenci, bir tanıdığına, 'Bugün delinin biri benden sigara istedi.', diyecekti. Gene de merak ediyordu. Acaba yarın sabah bir kız okulunun önünde mi dilenecekti. Bekledi.?
?- Senin aradığın kadın dünyada yok dedi.
- Var! O olmasaydı ben olmazdım. Bu şehirde yaşıyor.?
?insan geçmiş bir olayı kafasından kazıyıp attığını sanıyor. Değil. Tortuya benzer bir kalıntı var.