- Ne çok delikanlı vardır burda bilseniz. Laf atarlar. O zaman insana dünyada en kötü şey kadın yaratılmakmış gibi gelir.
- Ne yapsın insan, kaldırıp denize mi atsın kendini?
- Bereket arada seni düşündükçe içimin ısınması var.
- Bir gün sana dünyada dayanılacak tek şeyin sevgi olduğunu öğretecem.
- Hep böyleydi. Bir şey en gerektiği anda olmazdı.
- Çabuk kurtulma özgürlüğü elindeyken kişinin dayanamayacağı kötü durum yoktu.
- Şimdi ben ona yokum, olsun. Uykudaki yokluk gibi bu, geçici.
- Galiba babam, sevgisizlik borcunu bana parayla ödüyordu.
- ''sonra odam: masa, karyola, kitaplar. benim inim. bu gece bir kapansam oraya. üzgünüm. ama çok kalamam. sami kapıyı yumruklar: 'yemeğe, yemeğe.' canım istemiyor desem başıma toplanırlar. kadınların neden evlendiklerini anlıyorum: yalnız kalabilmek için.''
- -Adınız Güler,değil mi? -Ben daha sizinkini bilmiyorum. - Öğreneceksiniz. Bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. Doğar doğmaz,o bilmeden başkaları veriyor. Ama yapışıp kalıyor ona. Onsuz olamıyor.(Sustu. Bir sigara yaktı.) Bakın,şimdi adımdan daha önemli bir şey biliyorsunuz:sigara içtiğimi. İşte bir başkası:Bütün bu ''siz''ler,''iz'' ler,''uz''lardan sıkılırım ben. Yapmacık,fazlalık gibi gelirler bana. İkinci konuşmamda ,sen diyemeceğim biriyle bir daha konuşmam.Ne dersin(iz)? -Galiba sizi anlıyorum. -Yanılıyorsun.''siz''anlanamaz,''sen' anlanır. Bazı kitaplarda ''sizi seviyorum''u okuyunca gülerim. Sanki ''siz''sevilirmiş!''sen''sevilir değil mi? -Seni anlıyorum.(Kızardı.)