Artık bu dünyada benim için yalnızca sen varsın; hakkımda hiçbir şey bilmeyen sen. umarsızca kendini eğlendiren sen, her şeyle ve herkese gönül eğlendiren sen... Sadece sen varsın, beni hiç bilmeyen sen ve hep sevdiğim sen...

Ayrıca bu korkunç saatleri benim için her şey olan senden başka kiminle konuşarak geçirebilirim ki?

Sadece yalnız çocuklar bir tutkuyu tümüyle kendilerine saklayabilirler; diğerleri, duygularını arkadaşlarıyla konuşarak tüketirler; çünkü aşkın aslında ortak bir kader olduğunu bilecek kadar çok şey duymuşlar ve okumuşlardır.

İçimde kök salıp büyüyen ne varsa senden başkası değildi; tek yakın arkadaşım senin hayalindi.

Fakat çiçeklerin bir tabutun üzerinde ne anlamı olabilirdi ki?

Tüm dünya sadece seninle ilintili olduğu ölçüde varlık halindeydi.

Zaten seni reddetmeye nasıl cüret edebilirdim ki?

Satrancın çekiciliği tek bir şeyden kaynaklanır; stratejinin farklı beyinlerde farklı biçimlerde gelişmesinden.

Bize hiç bir şey yapılmadı, yalnızca tam bir hiçliğin içine koyulduk, çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhunu hiçlik kadar baskı altına alamaz.

İnsan kendisini ne kadar sınırlarsa o kadar yakınlaşır sonsuzluğa; bilhassa da dünyaya sırt çevirmiş gibi görünen insanlar, kendilerine has maddelerle termitler misali tuhaf ve kesinlikle eşsiz bir dünya maketi inşa ederler.