- Ve ne zaman genç bir kuşak canla başla uğraş verirse dünya değişir.(s.30)
- Zira Portekiz denizciliğinin o dönemdeki ilk zaferi kat edilen mesafe değil,bakış açısındaki değişikliktirç(s.29)
- Ama demirin paslanması nasıl kaçınılmazsa büyük kârlar da büyük kıskançlıklar doğrur.Her ayrıcalık başkaları tarafından haksızlık olarak algılanır ve küçük bir grubun aşırı derecede zenginleştiği bir yerde,haksızlığa uğrayanların işbirliği kendiliğinden oluşur.(s:22)
- ... Vaktiyle kocası, avukatlığı dolayısıyla tanıdığı bir sorgu hâkiminden bahsetmiş; bu adamın bütün ustalığının sorgu boyunca kâğıtları güya miyop gözleriyle incelemek, ama asıl can alacak soruda bakışlarını şimşek hızıyla kaldırıp sanığın ani irkilişine bir hançer gibi saplamak olduğunu söylemişti. Sanık, bu keskin şimşek parıltısını yoğunlaştıran dikkat karşısında soğukkanlılığını kaybediyor, dikkatle kolladığı yalanı artık kıvıramaz oluyormuş. Acaba şimdi de kocası bu tehlikeli oyuna mı başvuruyordu, kendisi mi olacaktı kurban?
- Toplumun en alt kesimi bu kötü ve kokuşmuş kraliyet yönetiminin hiçbir kademesinde yer alamıyordu; işte bu nedenle, insanların yıllarca el açarak adeta dilenip de elde edemedikleri haklarını çeyrek yüzyıl sonra yumruklarını kaldırarak talep etmeleri hiç de şaşırtıcı değildir
- ...başkalarının tutkularını sonuna kadar kullanmalarına izin verir, kendilerini tüketinceye ya da kendilerini kaybedip bir açık verinceye kadar sabırla bekler, ancak ondan sonra acımasızca vururdu.
- Her zaman bir numaralı kişinin arkasında olmak, arkasına gizlenip onu öne çıkarmak ve bu kişi aşırıya kaçınca, en önemli anda elini çekip onu yüzüstü bırakmak, Fouche'nin en sevdiği rol olmuştur
- Bir sanatçıyı, bir komutanı ve bir iktidar insanını arzu ve isteklerinin sürekli gerçekleşmesi kadar hiçbir şey zayıflatamaz; ancak başarısızlığa uğradığında öğrenir sanatçı eseriyle gerçek ilişki kurmayı, ancak yenildikten sonra öğrenir komutan hatalarını, ancak gözden düştükten sonra öğrenir bir politikacı gerçek siyasi kavrama yeteneğini
- Gerçekten de onun hakkında en doğru sözleri, onu çok iyi tanıyan Napoleon, St. Helene Adası'ndayken söylemiştir: "Sadece tek bir gerçek ve kusursuz hain tanıdım: Fouche!
- Çünkü iktidar Medusa'nın yüzü gibidir,ona bir bakan,bakışlarını bir daha başka yöne çeviremez,büyülenmiş,bağlanmış gibi kalır.Yönetmenin ve emir vermenin sarhoşluğunu bir kez tatmış olan,bir daha vazgeçemez ondan