- İnsanoğlunun düşünüp bulduğu oyunlar arasında , rastlantının her türlü despotluğuna karşı koyan ve zafer kupalarını yalnızca akla ya da daha çok tinsel yeteneğin belirli bir biçimine veren tek oyun . Ama satrança oyun demekle , haksız bir kısıtlama yapmış olmuyor mu insan ? Satranç aynı zamanda bir bilim , bir sanat değil mi , yerle gök arasında süzülen Muhammed'in tabutu gibi bu iki kategori arasında gidib gelmiyor mu , bütün karşıt çiftlerin bir kerelik bileşimi değil mi ? Hem çok eski hem de yepyeni , düzeneği hem mexanik hem de düş gücüne bağlı , hem sabit geometrik bir alanla sınırlı hem de bileşimleri sınırsız , hem sürekli gelişen hem de kısır , hiçbir şey götürmeyen bir düşünme , hiçbir şeyi hesaplamayan bir matemetik , yapıtları olmayan bir sanat , maddesi olmayan bir mimari , bununla birlikte varlığıyla bütün kitap ve yapıtlardan daha dayanıklı olduğu su götürmüz ; bütün halklara ve bütün zamanlara ait olan tek oyun ; can sıkıntısını öldürmesi , zihni açması , ruhu canlandırması için hangi tanrının onu yeryüzüne gönderdiğini kimse bilmez .
- Yakınında kültürlü bir insan hissetdiğinde , kabuğuna çekiliyor ; böylece hiç kimse ondan aptalca bir söz duymuş ya da kültürsüzlüğünü sınırsız derinliğini keşfetmiş olmakla övünemiyor ...
- İşte o zaman bir Rembrandt , bir Beethoven , bir Dante , bir Napoleon hakkında en ufak fikri olmayan birinin , kendini büyük bir insan sanması aslında o kadar kolaydır ki .
- Harita üzerindeki varlığını şimdiye dek pek kimsenin ayrımsamadığı küçük kent , belki de ilk kez ünlü bir adamı dünyaya kazandırma onuruna ulaşabilecekti .
- Öğrencisinin mormalde yaşadığı zeka geriliğini herkesten daha iyi bilecek durumda olan papaz , bu tek yanlı tuhaf yeteneğin daha çetin bir sınava ne kadar dayanabileceğini ciddi olarak merak etmeye başladı ...
- " Ne o , oyunu tamamlamak mi istiyorsun ? " dedi alaycı bir sesle , uykulu çocuğun tahtadaki tek bir taşı bile doğru oynamayı beceremeyeceğinden son derece emindi .
- "İnsan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz. Bekleyip durur insan. Hiçbir şey olmaz. İnsan bekler,bekler,bekler, şakakları zonklayana denk düşünür, düşünür, düşünür. Hiçbir şey olmaz. İnsan yalnız kalır. Yalnız. Yalnız." Satranç (41-42)
- Bir kadının kalbi her şeyi kelimeler olmadan dahi bilir.
- Yaşlanmak demek artık geçmişten daha fazla korkmamak demek.
- Kağıdı öfkeyle, paramparça etti, parçaları buluşturup çöp sepetine atacaktı ki aklına bir şey geldi, bir an durdu, sonra ocağa doğru eğilerek kağıt parçalarını çıtırdayan közlerin arasına atttı. Birden parlayarak bu tehdidi yalayıp yutan beyaz alevleri görmek içini rahatlattı.