- "Ama büromuzun dikkat çekmemesi-kapıya bir tabela bile asmamıştık-ve ikimizin de bütün monarşik çevrelere girmekten belirgin bir biçimde kaçınmamız,istenmedik baskılara karşı en güvenli korumayı sağlıyordu."
- "İnsanı en çok kızdıran,yalancılıkları değil.Yalancılık her zaman bağışlanabilir,çünkü insanı gerçeğe götürdüğünden,kusursuz bir şeydir.İnsanı kızdıran,yalan söyleyip,söyledikleri yalana tapmaları..."
- "Kumaşa dokundum ve gerçekten de kumaşın arkasında dikdörtgen bir şey, bükülebilen ve hafifçe hışırdayan bir şey hissettim;bir kitap!Bir kitap!Ve ansızın çılgınca bir düşünceye kapıldım:Kitabı çal!Belki becerirsin bunu,onu hücrene gizleyebilir ve sonra okuyabilirsin!Bu düşünce aklıma gelir gelmez,güçlü bir şehir etkisi yaptı;bir anda kulaklarım uğuldamaya ve kalbim küt küt atmaya başladı,ellerim buz kesti,titremelerimi engelleyemiyordum."
- "... lakin insan, inancına olan sadakatini bir başka insanı yakarak değil, aksine, inancı uğruna yakılmayı göze alarak açıklamış olur."
- ... dört beş dilsiz nesneyle çaresizlik içinde tek başına kalıyordu; suskunluğun siyah okyanusundaki cam fanuslu bir dalgıç gibi yaşıyordu insan, kendisini dış dünyaya bağlayan halatın kopmuş olduğunu ve o sessiz derinlikten hiçbir zaman yukarı çekilmeyeceğini ayrımsayan bir dalgıç gibi hatta.
- Meslek seçmem gerekiyorsa, savunma cephesinde olmayı yeğlerim.Şahsen insanları mahkum etmektense, anlamak beni daha mutlu kılar.
- Cesaretle arzusunun peşine takıldığı için ona bir ölçüde saygı duyuyorum, ancak bugün olmasa bile yarın kesinlikle çok mutsuz olacağı için onun adına üzülüyorum.
- Macera yaşamamış biri için başkalarının acı veren huzursuzluğu, tiyatro oyunu ya da müzik gibi heyecan veren bir deneyimdir.
- Yalnızca tutkunun ne olduğunu hiç bilmeyen insanlar, nadiren bu duyguyu tattıklarında, belki de bu kadar çığ gibi ani, kasırgaya benzer tutku patlamaları yaşıyorlar: O anda yaşanmamış yıllar, kullanılmamış güçlerin biriken öfkesiyle birlikte insanın göğsüne yumruk gibi iniyor.
- ...bütün acılar korkaktır, yaşama karşı duyulan aşırı arzu karşısında acı geriler; çünkü yaşama arzusu, düşüncelerimizde var olan ölüm arzusundan çok daha güçlü şekilde bedenimizin her zerresinde mevcuttur.